İlişki nedir ?
İki veya daha fazla birey arasında karşılıklı etkileşim ve bağ kurma sürecidir.
İlişkilerin Temel Özellikleri :
- Karşılıklı etkileşim
- Süreklilik
- Duygusal bağ
- Algı ve beklenti
Yakınlık: Bireyler arasındaki duygusal bağ ve samimiyet düzeyi olarak tanımlanır.
Yakınlık Kapasitesi: Bir kişinin ne kadar derin ve sağlıklı bir yakınlık kurabildiğini gösteren bireysel yetenektir.
Bağlanma Türleri:
1-Güvenli Bağlanma: Çocuk, bakım verenin varlığına güven duyar. Duygularını ifade edebilir ve yardım isteyebilir. Yetişkinlikte sağlıklı iletişimler kurma kapasitesi yüksektir.
2- Kaygılı Bağlanma: Çocuk bakım verenden tutarlı destek alamaz. Sürekli onay ve yakınlık arar, terk edilme korkusu vardır. Yetişkinlikte ilişkilerinde aşırı bağımlı veya kıskanç olabilir.
3-Kaçıngan Bağlanma: Çocuk duygusal olarak uzaklaşır, kendi başına baş etmeyi öğrenir. Yetişkinlikte yakın ilişkilerden kaçınma duygusal mesafe oluşturma eğilimi gösterir.
4-Düzensiz bağlanma: Çocuk bakım verenden hem güven hem korku hisseder. Travmatik deneyimler ve istismarın etkisi olabilir. Yetişkin ilişkilerinde tutarsız, karmaşık ve çelişkili davranır.
Bağlanma stilleri, bireyin yetişkin ve ilişkilerinde güven, yakınlık ve empati kurma yeteneğini doğrudan etkiler.
Teröpatik müdahaleler, güvenli bağlanmayı teşvik ederek ilişki kapasitesini arttırabilir.
Uygulamalar: Psikoterapide, danışanın bağlanma stilinin değerlendirilmesi, güvenli bağlanmayı destekleyebilecek müdahaleler (örn. EMDR ilişki odaklı terapi, duygusal farkındalık çalışmaları).
Erken yaşam deneyimleri ve yakınlık kapasitesi:
- Çocuklukta ebeveyn ilişkileri: Çocuk ebeveynleri aracılığı ile dünyayı güvenli veya tehlikeli bir yer olarak görür. Ebeveynin tutarlı ilgisi ve desteği, çocuğun güvenli bağlanmasını sağlar.
- Travmalar ve duygusal ihmal: Fiziksel veya duygusal istismar, ihmal, ayrılma deneyimleri erken yaşta ilişki kapasitesini zedeler. Bu çocuklar, ilerki yaşamlarında bağ kurma ve güvenme konusunda güçlük çekerler.
- Aile dinamikleri: Çatışmalı veya dengesiz aile ortamları, kaygılı veya kaçıngan bağlanma stillerine yol açabilir. Ebeveynlerin kendi duygu yönetimi sorunları, çocukların yakınlık kurma becerilerini etkiler.
- Bireysel farkındalık: Genetik veya kişilik faktörleri, erken deneyimlerle birleşerek bağlanma tarzını şekillendirebilir. Örneğin, duygusal duyarlılık veya stresle başa çıkma kapasitesi farklılık yaratabilir.
- Terapötik önemi: Danışanın erken yaşam deneyimleri incelenerek bağlanma sorunları ve ilişki örüntüleri anlaşılabilir.
STERNBERGİN ÜÇLÜ AŞK KURAMI
- Yakınlık: Duygusal yakınlık, paylaşım, bağlılık ve samimiyet.
- Tutku Fizksel çekim, heyecan, arzu, romantik gerilim.
- Bağlılık: Birlikte kalma kararı, ilişkiyi sürdürme isteğii, uzun vadeli planlar.
Kuramın Önemi
- Dinamik süreç: Sternberg’e göre aşk statik değildir. İlişkiler zamanla bu üç bileşenin gücünü ve dengesini değiştirir. Örneğin, bir ilişki romantik aşk olarak başlayıp, sonra dostluk aşkına dönüşebilir.
- Aşkın sürdürülmesi: Kuram, bir ilişkinin sürdürülmesi için sadece ilk heyecanın yeterli olmadığını, aynı zamanda yakınlık ve bağlılık bileşenlerinin de bilinçli çabayla beslenmesi gerektiğine vurgu yapar.
Sternberg’in kuramı, kişilerin kendi ilişkilerindeki eksik veya baskın bileşenlerin belirlenmesine yardımcı olarak, daha bilinçli bir ilişki kurma veya mevcut ilişkiyi geliştirme yolunda bir çerçeve sunar.
YAKINLIĞI ENGELLEYEN FAKTÖRLER
- Savunma mekanizmaları ve yakınlık korkusu:
Kaçınma: Duygusal konuları hızla değiştirmek veya ciddileşmeye başlamadan ilişkiden aniden uzaklaşmak.
Mükemmeliyetçilik: İlişkide süreli kusur aramak, böylece kusurlu olanın ilişki olduğu ve terk edilmeyeceği yanılsaması.
Aşırı eleştiri: Partneri sürekli eleştirerek onu kendinden uzaklaştırmak
Sürekli meşguliyet: İlişkiye zaman ve enerji harcamamak için kendini işe, hobilere veya diğer insanlara adamak.
2- İletişim Engelleri (Gottman’ın Dört Atlısı)
Eleştiri: Kişinin karakterine veya kişiliğine saldırmak
Aşağılama: Saygısızlık, alay etme, dalga geçme, göz devirme.
Savunma: Yapılan eleştirideki payını kabul etmeyip, kendini mağdur göstermek veya karşı saldırıya geçmek.
Duvar örmek: Duygusal olarak geri çekilme, konuşmayı reddetmek, fiziksel olarak ortamı terk etmek.
3-Kişisel Sınırlar
Aşırı katı sınırlar: Yakınlık kurmayı neredeyse imkansız hale getirir. Duygusal bilgi paylaşımı sıfırdır.
Gözenekli sınırlar: Bireyin kendi ihtiyaçlarını yok sayması, partnerin duygusal yükünü alması. Bu, ilişkiyi eş bağımlılığa dönüştürür ve sağlıklı yakınlığı engeller.
Sağlıklı sınırlar: “Benim kim olduğum” ve “ senin kim olduğun” arasında net çizgiler vardır. Bu, bireyin kendisine saygı duyarak başkasına bağlanmasına izin verir.
YAKINLIK KAPASİTESİNİ GELİŞTİRME YOLLARI
1-Farkındalık ve kendini tanımak: Kendi bağlanma stilini, ilişki ihtiyaçlarını ve tetikleyicilerini bilme.
2- Etkili iletişim stratejileri: Aktif dinleme,”ben”dilini kullanma, yapıcı çatışma çözümü.
3-Güven inşası ve tamiri: Sözünde durma, şeffaflık, ilişki sonrası onarım.
4- Kaliteli zaman ve ortak deneyimler: Ortak aktivite ve ilgi alanlarının yakınlığı nasıl derinleştirdiği.
5- Bireysel gelişim ve otonomi: İlişkide biz olurken, ben olarak kalmanın önemi.
Harun ERDOĞAN