Sadakatsizlik Nedir?
Sadakatsizlik, romantik bir ilişkide bağlılık sınırlarının ihlal edilmesi anlamına gelir. Partnerin duygusal, bilişsel veya davranışsal olarak ilişki normlarına uymaması, ilişki dışı bir kişiye yönelmesi sadakatsizlik olarak tanımlanır.
Duygusal uzaklaşma, gizli konuşmalar, flört niteliği taşıyan iletişimler ve ilişkiyi zedeleyici davranışlar sadakatsizlik kapsamında değerlendirilir.
Basitçe ifade edersek, sadakatsizlik bir eğilim ve davranış örüntüsü, aldatma ise bu eğilimin eyleme dönüştürülmüş halidir (Keçe, 2017).
Aldatma Nedir?
Aldatma, bir ilişki içerisinde partnerin bilgisi ve onayı dışında üçüncü bir kişiyle duygusal veya fiziksel yakınlık kurmasıdır (Önder, 2019).
Bu yalnızca cinsel yakınlıkla sınırlı değildir; duygusal bağ kurma, özel ilgi gösterme, gizli iletişim kurma, sır paylaşma gibi davranışlar da aldatma olarak kabul edilebilir.
Aldatmanın Temel Türleri
Literatürde aldatma genellikle iki ana başlıkta incelenmektedir:
- Fiziksel Aldatma: Partner dışında biriyle cinsel yakınlık kurulması.
- Duygusal Aldatma: Partner dışında birine sevgi, ilgi veya duygusal yakınlık hissetme ve bunu sürdürme.
Çeşitli araştırmalar erkeklerin partnerlerinin fiziksel yakınlığına, kadınların ise duygusal yakınlıklarına daha yoğun tepki verdiğini göstermektedir (Cann, Magnum & Wells, 2001; Shackelford vd., 2002; Fernandez vd., 2007).
Thompson (1984) ve Blow & Hartnett (2005) aldatmayı üç grupta incelemiştir:
- Cinsel aldatma
- Duygusal aldatma
- Hem duygusal hem cinsel aldatma
Aldatmanın Diğer Sınıflandırmaları
Önder (2019) aldatmayı şu dört başlıkta ele alır:
- Duygusal aldatma
- Tek gecelik aldatma
- Uzun süreli aldatma
- Gönül eğlendirme
Brown (2001) ise aldatmayı beş farklı nedenle açıklar:
- Çatışmadan kaçınma
- Yakınlıktan kaçınma
- Cinsel bağımlılık
- Duygusal boşluk
- Terk edilen ilişki
Aldatmanın Karmaşık Yapısı
Aldatma yalnızca sorunlu ilişkilerde ortaya çıkan bir davranış değildir. Araştırmalar, mutlu ve istikrarlı ilişkilerde bile aldatmanın bir risk unsuru olabileceğini göstermektedir (Atkins ve ark., 2001).
Aldatma hem duygusal hem davranışsal boyutlarıyla karmaşık, çok yönlü bir olgudur (Endirlik, 2021).
Cinsiyete Göre Aldatma Eğilimleri
Kadınların Aldatma Nedenleri (Norment, 1998):
- Duygusal tatminsizlik
- Heyecan ve yenilik arayışı
- Cinsel tatminsizlik
- Özgüven arayışı
- Daha yüksek statüye sahip biriyle birlikte olma isteği
- Ev içi sorumluluklardan kaçma
Erkeklerin Aldatma Nedenleri (Norment, 1998):
- İlişkinin beklentileri karşılamaması
- Egoyu besleme isteği
- Anlık haz ve doyum arayışı
- Cinsellik odaklı ilgi
- Başka kişilerin cazibesine kapılma
- İntikam duygusu
Aldatma Nedenleri – Üniversite Örneklemi Çalışması (Yeniçeri & Kökdemir, 2006)
Araştırma altı temel aldatma nedenini ortaya koymuştur:
- Sosyal yapı: Erken evlilik, görücü usulü evlilik, tutucu yetiştirilme.
- Baştan çıkarma: Erkeklerde karşı tarafa “hayır diyememe” eğilimi daha yüksektir.
- Suçlama: İlgi eksikliği, iş yoğunluğu, aile konularındaki sorunlar.
- İntikam: Kadınlarda daha yaygındır.
- Cinsellik: Cinsel uyumsuzluk veya merak.
- Heyecan arzusu: Yeni deneyim arayışı.
Diğer Aldatma Nedenleri
- Ekonomik zorluklar (Atkins et al., 2001)
- Çocukluk travmaları (Kantarcı, 2009)
- Yakınlıktan kaçınma
- Duygusal boşluk
- Bağlanma problemleri
- Stres, yoğun iş temposu
- Düşük özsaygı ve dışarıdan onay alma isteği
Aldatmanın Keşfi ve İlk Tepkiler
Aldatma ortaya çıktığında birey genellikle yoğun bir şok ve inkâr süreci yaşar.
Kafasında şu sorular döner:
- “Ne kadar zamandır devam ediyor?”
- “Bir kere mi oldu, yoksa daha fazla mı?”
- “Tekrar güvenebilir miyim?”
Araştırmalara göre ilişkilerin bitmesinde en etkili faktör, aldatmanın yakalanma veya başkasından öğrenme yoluyla ortaya çıkmasıdır (Afifi ve ark., 2001).
Cinsiyete Göre Aldatmaya Verilen Tepkiler
Kadınlar:
- Sosyal destek arayışı
- Duygusal paylaşım
- Üzüntü, kırgınlık
Erkekler:
- Öfke ve saldırganlık
- Durumu gizleme
- Aldatan kişiye yönelik şiddet eğilimi (Miller & Manner, 2009)
Sanal aldatma tepkileri:
- Erkekler cinsel yakınlık tehdidine daha sert tepki verir.
- Kadınlar duygusal yakınlığa karşı daha hassastır (Whitty & Quigley, 2008).
Aldatmanın Psikolojik Etkileri
Aldatmanın ilk döneminde bireyde:
- Yoğun stres
- Kaygı, panik
- Uykusuzluk ve iştahsızlık
- Obsesif düşünceler
- Değer ve kimlik sorgulaması
gibi belirtiler ortaya çıkar.
Bu süreç psikolojide ilişkisel travma olarak kabul edilir.
Cinsiyete Göre Psikolojik Sonuçlar
Kadınlarda (Tükel, 2014):
- %35 oranında Travma Sonrası Stres Bozukluğu
- Majör depresyon
- Anksiyete ve panik atak
- Utanç, aşırı tetikte olma
Erkeklerde (Tükel, 2014):
- Şiddetli öfke
- Kontrol kaybı hissi
- Durumu gizleme
- Alkol kullanımı
- İntikam davranışı
- Affetme oranı çok düşüktür (%6)
Aldatma Sonrası İlişki Dinamikleri
Aldatma sonrası çiftler farklı yönelimler gösterebilir:
- İlişkinin hemen bitirilmesi
- Zamana bırakılması
- Çift terapisiyle ilişkiyi onarma çabası
- Yeni ilişki kurallarının belirlenmesi
- Güvenin yeniden inşa edilmesi
İlişkinin devamı; aldatmanın türüne, süresine, keşfedilme biçimine, partnerlerin bağlanma stillerine bağlıdır.
İlişkinin Devamı Mümkün mü?
İlişkinin sürdürülebilmesi için şu unsurlar önemlidir:
- Şeffaf iletişim
- Güvenin adım adım yeniden kurulması
- Duygusal yakınlaşmanın artırılması
- Profesyonel destek (bireysel veya çift terapisi)
- İlişki sınırlarının açıkça belirlenmesi
Sonuç
Aldatma; biyolojik, psikolojik, sosyolojik ve ilişkisel yönleri bulunan karmaşık bir olgudur.
Her birey ve her çift aldatma sürecine farklı tepkiler verebilir.
Araştırmalar, aldatma nedenlerinde, verilen tepkilerde ve psikolojik sonuçlarda cinsiyet farklılıklarının belirgin olduğunu göstermektedir.
Aldatma sonrası iyileşme mümkündür ancak bu süreç güven inşası, iletişim ve profesyonel destek gerektirir.
Kaynakça
Afifi, W. et al. (2001).
Atkins, D. C., Baucom, D. H., & Jacobson, N. S. (2001).
Bayar (2015).
Blow, A. J., & Hartnett, K. (2005).
Brown (2001).
Cann, A., Magnum, J., & Wells, M. (2001).
Endirlik (2021).
Fernandez et al. (2007).
Kantarcı (2009).
Keçe (2015; 2017).
Miller & Manner (2009).
Norment (1998).
Önder (2019).
Shackelford et al. (2002).
Thompson (1984).
Tükel (2014).
Whitty, M., & Quigley (2008).
Yeniçeri & Kökdemir (2006).
Selinai Gıousouf