Merkezefendi / Denizli

Selçuk Bey Mah. Şehit Piyade Komando Er Mehmet Avcı Caddesi no:34 J23 Merkezefendi / Denizli

Okul Kaygısı ve Derin Sebepleri: Aileler Ne Yapabilir?

Her sabah tekrar eden aynı tablo… Çocuğunuzun yüzü asık, kahvaltı yapmak istemiyor ve “karnım ağrıyor”, “kendimi iyi hissetmiyorum” gibi gerekçelerle okula gitmekten kaçınıyor. Başta kısa süreli bir isteksizlik gibi görünen bu durum, zamanla gözyaşlarına, öfke patlamalarına ve yoğun bir direnişe dönüştüğünde, ebeveynler kendilerini çaresiz bir mücadelenin içinde bulabiliyor. Çoğu zaman “şımarıklık” ya da “isteksizlik” olarak yorumlanan bu davranışların arkasında aslında okul kaygısı olabilir.

Okul kaygısı, çocuğun okula gitme düşüncesiyle bile yoğun endişe yaşaması anlamına gelir ve bu durum yalnızca akademik başarıyı değil, sosyal ve duygusal gelişimi de etkiler. Bu nedenle, kaygının altında yatan nedenleri anlamak ve doğru bir yaklaşım geliştirmek aileler için kritik önem taşır.

Buzdağının Görünmeyen Yüzü: Okul Kaygısının Derin Nedenleri

Bir çocuğun “Okula gitmek istemiyorum” demesi, çoğu zaman görünen kısmıdır. Bunun altında çok daha derin, karmaşık nedenler olabilir.

1. Ayrılık Kaygısı

Özellikle okul öncesi dönemde ve ilkokulun ilk yıllarında sık görülür. Çocuk, ebeveyninden ayrıldığında kendisine ya da ebeveynine bir zarar geleceğinden korkabilir. Ev, onun için en güvenli alanı temsil eder; okul ise bu güvenli alandan ayrılmak anlamına gelir.

2. Performans Kaygısı ve Başarısızlık Korkusu

“Sınavdan kötü not alırsam?”, “Öğretmenin sorduğu soruyu bilemezsem?”, “Arkadaşlarım benimle alay ederse?” gibi düşünceler çocuk üzerinde büyük bir baskı yaratabilir. Aşırı mükemmeliyetçi ya da eleştirel ebeveyn tutumları da bu kaygıyı besleyebilir.

3. Sosyal Kaygı ve Akran İlişkileri

Okul sadece akademik bir ortam değildir; aynı zamanda çocuğun sosyal ilişkilerini şekillendirdiği bir alandır. Arkadaş edinmekte zorlanma, dışlanma korkusu veya akran zorbalığına maruz kalma gibi durumlar, çocuğun okula gitmekten kaçınmasına yol açabilir.

4. Okul Ortamıyla İlgili Olumsuz Deneyimler

Öğretmenle yaşanan bir anlaşmazlık, otoriter bir yönetici, temiz olmayan tuvaletler, sevmediği okul yemekleri gibi nedenler de çocuğun okulla ilgili olumsuz duygular geliştirmesine sebep olabilir. Yetişkinlere küçük görünen bu detaylar, çocuk için oldukça önemlidir.

5. Aile İçindeki Değişiklikler ve Stres Faktörleri

Çocuklar, evdeki atmosferi çok hızlı fark eder. Yeni bir kardeşin doğumu, taşınma, aile içi çatışmalar, boşanma veya bir aile üyesinin hastalığı gibi durumlar çocuğun kaygı düzeyini artırabilir ve bu stres, okul reddi olarak kendini gösterebilir.

 

Aileler Ne Yapabilir? Destekleyici ve Güven Veren Bir Yaklaşım

 

Çocuğunuz okul kaygısı yaşıyorsa ona vereceğiniz tepki ve sunacağınız destek büyük önem taşır.

1. Dinleyin, Anlayın ve Yargılamayın

İlk adım çocuğunuzun duygularını ciddiye almaktır. “Abartıyorsun” veya “Korkacak bir şey yok” gibi ifadeler duygularını küçümser. Bunun yerine, “Okulda seni endişelendiren bir şey olduğunu hissediyorum. Konuşmak ister misin?” gibi açık uçlu sorularla güvenli bir iletişim alanı yaratın.

2. Duygularını Onaylayın

Çocuğun ne hissettiğini anladığınızı ifade edin. “Bazen yeni ortamlar ya da sınavlar konusunda endişelenmek çok normal” gibi cümleler, onun kendini anlaşılmış hissetmesine yardımcı olur.

3. Okulla İş Birliği Yapın

Öğretmeni ve rehberlik servisiyle iletişim kurmak çok değerlidir. Çocuğun okul içindeki davranışlarını, arkadaşlık ilişkilerini ve zorlandığı noktaları gözlemlemeleri sorunların kaynağını anlamada önemli ipuçları verir.

4. Net ve Tutarlı Olun

Çocuğun okula gitmesi gerektiği konusunda kararlı olun, ancak cezalandırıcı bir tutumdan kaçının. Evde kaldığında gününü eğlenceli hale getirmek (tablet, TV, oyunlar) süreci zorlaştırabilir. Amaç, okulu bir sorumluluk olarak hatırlatmak ve bunu şefkatle yapmak olmalıdır.

5. Vedalaşmaları Kısa ve Sakin Tutun

Ayrılık kaygısı yaşayan çocuklarda vedalaşma anının uzaması kaygıyı artırabilir. Sevgi dolu ama kısa bir vedalaşma, çocuğun süreci daha kolay yönetmesini sağlar. Gün sonunda mutlaka onu almaya geleceğinizi söyleyin ve sözünüzü tutun.

6. Profesyonel Destek Almaktan Çekinmeyin

Tüm çabalara rağmen kaygı artıyor ve çocuğun günlük yaşamını etkiliyorsa bir çocuk ve ergen psikoloğundan destek almak en doğru adımdır. Bazen altta yatan kaygı bozukluğu gibi durumlar profesyonel müdahale gerektirebilir.

Okul kaygısıyla başa çıkmak sabır, empati ve güçlü bir iş birliğini gerektirir. Ailenin desteği ve okul ile doğru iletişim sayesinde çocuk, okula yeniden güvenle ve huzurla gidebilir.

0 0 Puanlar
Puanlayın
Ücretsiz Ön Görüşme
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x