Merkezefendi / Denizli

Selçuk Bey Mah. Şehit Piyade Komando Er Mehmet Avcı Caddesi no:34 J23 Merkezefendi / Denizli

FOBİLER

FOBİ NEDİR?

Fobi, belirli bir nesneye, duruma veya etkinliğe karşı duyulan aşırı, irrasyonel ve sürekli bir korku tepkisidir.

  • Duyulan korku, tehdidin gerçek düzeyiyle orantılı değildir.
  • Korkulan uyaranla karşılaşınca neredeyse her zaman yoğun anksiyete veya panik tepkisi ortaya çıkar.
  • En belirleyici özellik, anksiyeteyi azaltmak için korkulan durumdan aktif olarak kaçınmaktır.
  • Bu kaçınma davranışı, kişinin günlük işlevselliğini (sosyal/mesleki) ciddi şekilde bozar.
  • Fobisi olan bireyler genellikle korkularının aşırı olduğunu bilirler, ancak kontrol edemezler.

KORKU, ANKSİYETE VE FOBİ ARASINDAKİ FARKLAR

  • Korku, herhangi bir tehdit karşısında ortaya çıkan doğal ve adaptif bir tepkidir.
  • Anksiyete ise gelecekte olabilecek olumsuz durumlara yönelik yaygın bir kaygı halidir.
  • Fobi ise belirli bir nesne veya duruma karşı gerçek tehdit düzeyiyle uyuşmayan, aşırı ve kaçınmaya yol açan irrasyonel bir korku deneyimidir. Fobiler kişinin günlük yaşam aktivitelerini etkileyebilecek kadar yoğun olabilir.

DSM-5’E GÖRE FOBİ SINIFLANDIRMASI

DSM-5’e göre fobiler üç ana başlık altında toplanır: Özgül Fobi, Sosyal Fobi ve Agorafobi.

Her birinin kendine özgü tetikleyicileri, belirtileri ve gelişim modelleri vardır.

Bu sınıflandırma, klinik değerlendirme ve tanı koyma açısından büyük önem taşır.

ÖZGÜL FOBİ

Özgül fobi, belirli bir nesne veya duruma yönelik aşırı, mantık dışı ve sürekli bir korku tepkisidir. Örneğin bir kişi uçağa binmekten ya da köpek görmekten yoğun kaygı duyabilir. Kişi tehlikenin gerçek olmadığını bilse bile bu düşünce korkusunu azaltmaya yetmez. Sonuç olarak kişi tetikleyici durumlardan kaçmaya başlar ve bu kaçınma günlük yaşamı olumsuz yönde etkiler.

Özgül Fobi Tanı Kriterleri:

Özgül fobi tanısı koyabilmek için kişinin belirli bir nesne veya durum karşısında aşırı kaygı yaşaması, bu kaygının kontrol edilememesi ve kaçınma davranışı göstermesi gerekir. Ayrıca bu durumun en az altı aydır devam ediyor olması ve kişinin sosyal, akademik ya da mesleki işlevselliğini olumsuz etkilemesi tanı için önemlidir.

ÖZGÜL FOBİ TÜRLERİ

Özgül fobiler beş temel alt gruba ayrılır:
Hayvan tipi: örümcek, köpek, yılan gibi hayvanlara karşı aşırı korku.
Doğal çevre tipi: yükseklik, fırtına, karanlık gibi çevresel faktörlere karşı korku.
Kan–enjeksiyon–yaralanma tipi: iğne görmek veya kan almakla ilgili yoğun korku.
Durumsal tip: uçak, asansör, tünel gibi kapalı veya kontrolün zor hissedildiği durumlar.
Diğer tip: kusma korkusu, boğulma korkusu, yüksek ses gibi farklı tetikleyiciler.
Her tipin ortak noktası kaçınma davranışının kişinin hayatını sınırlamasıdır.

Kan–Enjeksiyon–Yaralanma Fobisinde Bayılma Reaksiyonu
Bu fobi, diğer fobi türlerinden fizyolojik olarak farklıdır çünkü kişide tansiyon düşmesine bağlı bayılma görülebilir. Çoğu zaman kişi iğne görse bile nabzının hızlandığını ve ardından aniden düştüğünü hisseder. Bu yüzden tedavilerde “gerilim tekniği” kullanılarak kişinin bayılmayı engellemesi öğretilir.

Örneğin yükseklik fobisi olan biri, yüksek katlara çıkmaktan kaçınabilir ve bu nedenle ev veya iş yeri seçiminde ciddi kısıtlamalar yaşayabilir. Uçak fobisi olan bir kişi seyahat etmemeyi tercih edebilir. Bu davranışlar dışarıdan basit görünse de kişinin yaşam planlarını, ilişkilerini ve özgüvenini ciddi biçimde etkileyebilir.

SOSYAL FOBİ (SOSYAL ANKSİYETE BOZUKLUĞU)

Sosyal fobi, kişinin sosyal ortamlarda başkaları tarafından yargılanacağı veya eleştirileceği düşüncesiyle yoğun kaygı yaşamasıdır. Kişi rezil olacağı, hata yapacağı veya olumsuz bir izlenim bırakacağı beklentisiyle sosyal durumlardan kaçınmaya başlar. Bu durum hem sosyal ilişkileri hem de mesleki performansı olumsuz etkiler.

Sosyal Fobi Tanı Kriterleri:

Sosyal fobi, kişinin bir veya daha fazla sosyal durumda başkaları tarafından olumsuz değerlendirileceği (utandırılma, reddedilme, yargılanma) beklentisiyle yoğun korku ve anksiyete yaşamasıdır. Bu durum, anksiyeteye yol açan sosyal durumlardan sürekli kaçınmaya neden olur ve en az altı ay boyunca devam ederek kişinin sosyal ve mesleki işlevselliğini bozar.

  • Sosyal fobisi olan bireyler topluluk önünde konuşmaktan çekinir, yeni insanlarla tanışmakta zorlanır ve kalabalık ortamlarda aşırı gergin olabilirler. Fiziksel belirtiler arasında yüz kızarması, titreme, sesin titremesi, terleme ve kalp çarpıntısı bulunur. Örneğin bir öğrenci sınıfta söz almaktan kaçınabilir ya da bir çalışan toplantılara katılmaktan yoğun şekilde rahatsızlık duyabilir.
  • Bu bozukluk zamanla kişinin sosyal çevresinden izole olmasına neden olabilir. Kişi yeni arkadaşlıklar kurmakta zorlanır ve kariyer olarak geri planda kalabilir. Sosyal etkinliklere katılmamak, kişinin özgüvenini düşürür ve uzun vadede depresyon gibi ek sorunlara yol açabilir. Sosyal fobi uygun terapiyle oldukça başarılı şekilde tedavi edilebilir.

AGORAFOBİ

Agorafobi Tanı Kriterleri:

Agorafobi, kişinin aşağıdaki beş durumdan (toplu taşıma, açık alanlar, kapalı alanlar, sırada bekleme/kalabalıkta olma, evde yalnız kalma) ikisi veya daha fazlasından yoğun korku ve anksiyete duymasıdır. Bu korku, panik benzeri belirtiler yaşaması durumunda kaçmanın zor olacağı veya yardım alamayacağı düşüncesinden kaynaklanır. Bu durum, korkulan yerlerden sürekli kaçınmaya yol açar ve en az altı ay sürerek kişinin işlevselliğini bozar.

  • Agorafobisi olan bir kişi markete gitmekte zorlanabilir, yalnız başına sokağa çıkmaktan kaçınabilir veya toplu taşıma araçlarını kesinlikle kullanmak istemeyebilir. Bazı kişiler “güvenli bölge” olarak tanımladıkları alanların dışına çıkamaz hale gelir. Bu durum sosyal izolasyona, iş kaybına ve ciddi bir yaşam kalitesi düşüşüne neden olabilir.

 

FOBİ TÜRLERİNİN YAYGINLIK ORANLARI (EPİDEMİYİLOJİ)

Fobi Türü Yaşam Boyu Yaygınlık Başlangıç Dönemi Cinsiyet Farkı
Özgül Fobi Yaklaşık %10- %12 Çocukluk Kadınlarda> Erkeklerde (2:1)
Sosyal Fobi (SAB) Yaklaşık %7- %13 Ergenlik Hafifçe Kadınlarda Fazla
Agorafobi Yaklaşık %1,7 Erken Yetişkinlik Kadınlarda> Erkeklerde (2:1)

 

ETİYOLOJİ

  • Koşullanma ve Öğrenme Süreçleri

Fobilerin gelişiminde klasik ve edimsel koşullanma önemli rol oynar. Örneğin çocukken köpek tarafından korkutulan biri, yıllar sonra bile köpek görünce aşırı kaygı yaşayabilir. Veya annesi kediden korkup kaçıyorsa kişi de kedi görünce kaygılanabilir. Kaçınma davranışı ise kaygıyı azalttığı için pekişir ve kişi bu davranışı sürdürdükçe fobisi güçlenir.

  • Bilişsel Çarpıtmalar

Fobilere eşlik eden hatalı düşünce kalıpları arasında felaketleştirme, aşırı genelleme ve seçici dikkat bulunur. Kişi tehdit içermeyen durumları tehlikeli gibi algılayabilir. Örneğin uçak fobisi olan biri “Düşerse ne olacak?” düşüncesini abartılı bir şekilde tekrar tekrar zihninde canlandırabilir.

  • Biyolojik ve Evrimsel Etkenler

Genetik yatkınlık ve beynin tehdit algılama merkezi olan amigdalanın aşırı duyarlılığı fobi gelişimine zemin hazırlar. Evrimsel açıdan bazı korkuların (yılan, karanlık, yükseklik) daha hızlı öğrenilmesinin nedeni, atalarımız için bu durumların tehlikeli olmasıdır.

TEDAVİ YÖNTEMLERİ

  • Fobilerin Temel Tedavisi: Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)

Fobilerin tedavisinde psikoterapötik yaklaşımların altın standardı Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)‘dir. BDT, fobiyi sürdüren iki temel mekanizmayı hedefler:

Davranışçı Bileşen: Korkulan durumdan kaçınma davranışını kırmak (Maruz Bırakma Terapisi).

Bilişsel Bileşen: Kaçınmayı destekleyen işlevsiz düşünce kalıplarını değiştirmek.

Bu bağlamda Maruz Bırakma Terapisi, korku döngüsünün temelini oluşturan kaçınma davranışını kırmak ve korkunun sönmesini sağlamak için uygulanan en kritik Davranışçı tekniktir.

  • Maruz Bırakma Hiyerarşisi ve SUD Ölçeği

Terapide yüzleşmeye başlamadan önce, BDT sürecinin bir parçası olarak, kişiye özel bir maruz bırakma hiyerarşisi oluşturulur. Tetikleyici durumlar en hafiften en zora doğru sıralanır. Bu süreçte SUD (Subjective Units of Distress) ölçeği kullanılır; SUD, kişinin maruz kaldığında hissettiği kaygı düzeyini 0’dan 100’e kadar ölçer. Bu sistematik ölçüm, ilerlemeyi objektif şekilde takip etmeyi sağlar.

  • Örneğin: “Örümcek fobisinde: Bir örümcek resmine bakmak (SUD 30) ile canlı örümceğe cam arkasından dokunmak (SUD 90) arasında sıralama yapılır.”
  • Bilişsel Yeniden Yapılandırma ve Maruz Bırakma Çeşitleri

Maruz bırakma ile eş zamanlı olarak, korkuyu tırmandıran hatalı düşünceler (felaketleştirme) üzerinde Bilişsel Yeniden Yapılandırma çalışılır.

Maruz bırakma teknikleri şunlardır:

In vivo: Gerçek ortamda maruz bırakma (en etkilisi).

Hayali: Durumu zihinde canlandırma.

Sanal Gerçeklik (VR) Terapisi: Özellikle uçuş veya yükseklik fobileri gibi zor uygulanan durumlarda güncel bir BDT aracı olarak kullanılır.

  • Flooding ve Sistematik Duyarsızlaştırma

BDT’nin davranışçı ayağındaki diğer önemli maruz bırakma teknikleri şunlardır:

Sistematik Duyarsızlaştırma: Gevşeme eğitimi ile kademeli maruz bırakmayı birleştirme (basamaklı maruz bırakma).

Flooding (Taşkın Maruz Bırakma): Kişinin en yoğun kaygı duyduğu durumla doğrudan ve uzun süreli şekilde yüzleştirilmesini içerir. Hızlı sonuç verebilir ancak yüksek kaygı yarattığı için her danışan için uygun değildir.

  • Farmakolojik Tedaviler

Fobilerin tedavisinde ilaçlar, ana tedavi olan Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)’ yi destekleyici olarak kullanılır.

SSRI’lar (Antidepresanlar): Çoğu anksiyete bozukluğunda (özellikle Sosyal Fobi’ de) ilk tercih edilir. Genel anksiyete seviyesini düşürerek hastanın maruz bırakma egzersizlerine katılımını kolaylaştırır.

Benzodiazepinler (Anksiyolitikler): Akut krizlerde hızlı rahatlama için kısa süreli kullanılır; ancak bağımlılık ve öğrenmeyi engelleme riski nedeniyle uzun süreli kullanımı önerilmez.

  • İlaçlar nadiren tek başına kalıcı çözüm sağlar; bu nedenle etkili bir tedavi için mutlaka BDT ile kombine edilmelidir.

YAREN ÖZKUL

0 0 Puanlar
Puanlayın
Ücretsiz Ön Görüşme
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x