Pamukkale / Denizli

Mehmetçik Mah. 2622 Sk. No:2 Daire: 3 Altınyaprak Apartman

BİRİKTİRME BOZUKLUĞU

Biriktirme bozukluğu (hoarding), DSM-IV-TR’de OKB’ye eşlik eden bir belirti olarak yer almıştır.

DSM-5’te ise Obsesif Kompulsif ve İlişkili Bozukluklar başlığı altında yer almaktadır.

Biriktirme Bozukluğu için DSM-5 Kriterleri:

  • Gerçek değeri ne olursa olsun sahip olduklarını, ıskartalarını elden çıkarmakla ilgili sürekli olarak güçlük çekme,
  • Nesneleri biriktirmenin gerekliliği algısı,
  • Iskartalarla ilişkili sıkıntı,
  • Bu semptomlar çok büyük miktarda eşyanın birikmesine neden olur, başkalarının onların kullanımına yönelik müdahalesi olmazsa bu eşya yığınları aktif yaşam alanını kaplar.

Biriktirme bozukluğu, gelecekte bir gün işe yarar düşüncesiyle, sahip olunan şeylerin değerine bakılmaksızın, sağlıksız hatta kullanılmayan tüm eşyaların, ihtiyaç gerekçesiyle elden çıkarılmaması ve birikme durumudur.

Peki bunu psikolojik bir rahatsızlık yapan nedir?

  • Çok fazla sayıda nesne edinme
  • Nesneleri atmada ve elden çıkarmada zorluk

Bu insanlarda eşya toplama sorunun sadece bir kısmıdır.

Daha önemli olan kısımsa aslında diğer insanların değer vermeyeceği bu eşyalardan kurtulmada onları atmada zorlanmalarıdır. Eşyalarına ciddi derecede bağlıdırlar ve onlardan ayrılma konusunda direnç gösterirler.

Biriktirme bozukluğuna sahip kişiler sahip oldukları eşyaları daha sonra ihtiyaçları olabileceği düşüncesiyle kaybetmekten korkarlar ve sahip olduklarına büyük bir önem verirler. Bireyin yaşam alanları giderek bu eşyalarla kaplanır, kendisine yaşam alanı kalmaz.

Araştırmalara göre istifleme bozukluğu olan kişiler üç gruba ayrılır:

  1. İçgörüsü iyi ya da oldukça iyi: Kişi istiflemeyle ilgili davranışlarının (nesnelerden vazgeçmede zorluk çekme, dağınıklık, aşırı satın alma) problemli olup olmadığının ayrımını yapabilen kişiler.
  2. İçgörüsü kötü: İstifleme ile ilgili davranışlarının (nesnelerden vazgeçmede zorluk çekme, dağınıklık, aşırı satın alma) aksi kanıtlara rağmen, çoğunlukla problemli olmadığını düşünenler.
  3. İçgörüsü yok/sanrısal inanışlar: Biriktirme davranışlarının (nesnelerden vazgeçmede zorluk çekme, dağınıklık, aşırı satın alma) problemli bir durum olmadığına kendilerini inandırmış kişiler.

Ruhsal Bozuklukların Teşhis ve İstatistik El Kitabı – 5. Baskı (DSM-5, Amerikan Psikiyatri Birliği, 2013) Biriktirme Bozukluğu Tanı Ölçütleri

  • Gerçek değerleri ne olursa olsun sahip oldukları şeyleri elden çıkarma ya da onlardan ayrılma konusunda sürekli zorluk.
  • Bu zorluk, nesneleri saklamaya yönelik algılanan bir ihtiyaçtan ve bunları atmanın getirdiği sıkıntıdan kaynaklanmaktadır.
  • Eşyaları atmanın zorluğu, aktif yaşam alanlarını tıkayan ve karıştıran ve amaçlanan kullanımlarını önemli ölçüde tehlikeye atan eşyaların birikmesine neden olur. Yaşam alanları düzenliyse, bu sadece üçüncü kişilerin (örn. aile üyeleri, temizlikçiler, yetkililer) müdahaleleri sayesindedir.
  • Biriktirme, klinik olarak belirgin bir sıkıntıya veya sosyal, mesleki alanlarda veya diğer önemli işlevsellik alanlarında (kendisi ve başkaları için güvenli bir ortamın sürdürülmesi dahil) bozulmaya neden olur.
  • Biriktirme başka bir tıbbi duruma (örn. beyin hasarı, serebrovasküler hastalık, Prader-Willi Sendromu) atfedilemez.
  • Biriktirme belirtileri, başka bir DSM-5 bozukluğunun belirtileriyle daha iyi açıklanamaz (örneğin, obsesif-kompulsif bozuklukta obsesyonlar, majör depresif bozuklukta azalmış enerji, şizofrenide veya başka bir psikotik bozuklukta sanrılar, majör nörobilişsel bozuklukta bilişsel eksiklikler, otizm spektrum bozukluğunda sınırlı ilgi).

Biriktirme Bozukluğunun Belirtileri

  • Gerçek değeri ne olursa olsun, sahip olduklarını elden çıkarmakta ya da onlarla ilişkisini kesmekte güçlük çekme,
  • Gereksiz veya yer olmamasına rağmen aşırı derecede eşya edinme,
  • Eşyaları saklama ihtiyacı hissetmek ve onları atma düşüncesinin katlanılamaz gelmesi,
  • Bu nesnelerin birikmesi ve bunların yaşam alanlarını kaplaması ve dağınıklık,
  • Kararsızlığa, mükemmeliyetçiliğe, kaçınmaya, ertelemeye, planlama ve organize etme sorunlarına eğilimli olmak,
  • Evdeki dağınıklığı azaltmaya veya ortadan kaldırmaya çalışan diğer kişilerle çatışma,
  • Eşyalara aşırı derecede bağlanmak, kimsenin onlara dokunmasına veya ödünç almasına izin vermemek,
  • Biriktirdikleri eşyaların benzersiz olduğuna veya gelecekte bir noktada ihtiyaç duyulacağına inanmak.

Biriktirme Bozukluğunun Nedenleri

  • Stres Verici Yaşam Olayları: Boşanma, bir yakının kaybı, evin tahliye edilmesi veya bir yangında eşyaların yitirilmesi.
  • Aile Öyküsü: Kişide biriktiricilik bozukluğunun görülme olasılığı, aile bireylerinde biriktiricilik bozukluğu öyküsünün bulunmasıyla ilişkilidir. Ancak bu, ailesinde biriktiricilik bozukluğu hikayesi bulunan her bireyin bu rahatsızlığı yaşayacağı anlamına gelmez.
  • Sosyal İzolasyon: Bazı kişilerin biriktiricilik bozukluğu nedeniyle sosyal çevresinden uzaklaştığı ve misafir ağırlamaktan kaçındığı durumlar oluşabilir. Bazı kişiler de yalnızlıkla başa çıkmak için eşyaları istifliyor olabilir.
  • Tıbbi Rahatsızlıklar: Depresyon, kaygı bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu, dikkat eksikliği/hiperaktivite, otizm spektrum bozukluğu ile bir arada görünebilir. Bunun yanı sıra, aşırı kilo ve obezite, diyabet, felç, uyku apnesi, akciğer, kalp ve damar rahatsızlıkları gibi medikal problemlere de eşlik edebilir.

Yalnız yaşamak, evlenmemiş olmak veya ailelerinin diğer üyeleri ile zayıf bir ilişkisi olmak, ilgiden yoksun bir çocukluk geçirmiş olmak ve maddi nesnelerin eksikliğini hissetmek, ailede istifleme geçmişine sahip olmak, darmadağın bir evde büyümek ve öğeleri düzene sokmayı öğrenmemek istifçiliğe neden olan duygusal nedenler arasında sayılabilmektedir.

Sevdiklerinin ölümü gibi ağır travma yaşayan bireyler de üzüntüden ve stresten kaçarken istifçi hale gelebilmektedir. Bir gün ihtiyacım olabilir diye nesne edinme ve atamama ya da hatıralardan kopamama istifçiliğin içinden çıkılamaz bir durum haline gelmesine neden olabilmektedir. Kişi, duygusal nedenlerle olduğu gibi, başkaları tarafından anlaşılmayan nedenlerle nesneleri güzel ya da yararlı gördüğü için eşyaları saklayabilmektedir.

Çoğu zaman, tutulan nesnelerin çoğunun parasal değeri yoktur veya azdır ve çoğu insanın çöp olarak değerlendireceği nesneler olabilmektedir. İstifleme bozukluğu olan çoğu insan nesnelere çok güçlü bir duygusal bağlılığa sahiptir.

Genel Bilgiler:

İstifleme bozukluğu popülasyonun yaklaşık yüzde 2 ila 6’sında ortaya çıkar ve sıklıkla ciddi sıkıntı ve işleyişe yol açar.

Bazı araştırmalar, istifleme bozukluğunun erkeklerde kadınlardan daha yaygın olduğunu göstermektedir.

Yaşlı yetişkinler arasında da daha yaygın görülmektedir.

İstifleme ortalama 13 yaş civarında ergenlik döneminde başlayan bir hastalıktır. İleriki dönemlerde istifçiliğe başlayanların oranı sadece %2-5 civarında olmaktadır. Buna karşın yetişkinlikte belirti şiddetinin arttığına yönelik araştırmalarda olmaktadır. Genellikle psikolojik destek için ortalama başvurma yaşı 50 olmaktadır.

İstifçilerin genellikle yalnız yaşadığı yapılan araştırmalarda görülmüştür. Biriktirme obsesyonun tam neden başladığı tam olarak bilinmemekle birlikte bireyin genetiğinin ve yaşadığı travmaların istiflemeye neden olduğu düşünülmektedir.

İstifçilerin sergiledikleri davranışlardan bazıları;

  • Eşyaları atamama kabiliyeti,
  • Öğeleri atmaya çalışırken ciddi kaygı,
  • Eşyaları kategorize eden veya düzenleyen büyük zorluklar, neyin tutulması gerektiği ya da nereye konulacağı ile ilgili kararsızlık,
  • Sıkıntı, bunalmış veya sahip olmaktan utanma hissi,
  • Öğeleri dokunmadan diğer insanların şüphesi,
  • Obsesif düşünceler ve eylemler (gelecekte eşyaya ihtiyaç duyma korkusu; yanlışlıkla atılan nesneler için çöp kutusunu kontrol etme),
  • Yaşam alanı kaybı,
  • Sosyal izolasyon, aile veya evlilik uyuşmazlıkları,
  • Maddi zorluklar,
  • Sağlık tehlikeleri dahil olmak üzere fonksiyonel bozukluklardır.

İstifçilik bilgi işlem açıkları; duygusal bağlar oluşturmada problemler; davranışsal kaçınma; mal sahipliğinin niteliği hakkında hatalı inançlardan kaynaklanan çok yönlü bir problem olarak kavramsallaştırılmıştır (Frost & Hartl, 1996: 341). Bu dört özel unsur aşağıda açıklanmaktadır (Kelly, 2018):

  • Bilgi işleme: İstifçiliğe sahip olan insanlar, mülkiyeti elinde bulundurup bulundurmama konusunda, organizasyon ve kategorizasyon ile ilgili karar vermekte zorlanırlar. Bu nedenle tedavi sıralama, organize etme ve karar verme becerilerine odaklanır.
  • Nesnelere Duygusal Bağlanma: İnsanların nesnelere yoğun bir duygusal bağ kurmaya istekli olmaları nadir bir eğilim değildir. Bu durum değeri çok az olan veya hiç değeri olmayan nesnelerin atılmasını zorlaştırabilir. Bilişsel yeniden yapılandırma ve maruz kalma gibi teknikleri kullanan terapiler bireyin nesneler hakkında inançlarına meydan okumak için kullanılır ve bu tür nesnelerin atılmasının gerçek sonuçlarını araştırır.
  • Mülkiyet Haklarına İlişkin İnançlar: İstifçilikte malların korunmasına ve israf edilmemesine dair bir sorumluluk olduğuna dair yoğun bir inanç vardır. Bunun için tedavi sürecinde bilişsel yeniden yapılanmaya ve mülklerin etrafındaki inançları eleştirel bir şekilde incelemeye odaklanılmaktadır.
  • Davranıştan Kaçınma: İstifçiliğin bireyin evini ve ilişkilerini tahrip edebilmektedir. Bu durum eşyalarını düzenleme konusunda desteği aslında istemese de kabullenmesine ve izin vermek zorunda kalmasına neden olabilmektedir. Tedavi sürecinde kişinin kaygı yaratan durumlarla yüzleşmesine izin veren davranışsal deneyler yaratmaya odaklanılır, aynı zamanda daha uyumlu başa çıkma stratejileri geliştirmesi sağlanmaya çalışılır.

Biriktirme Bozukluğunun Tedavisi

  • Bilişsel Davranışçı Terapi: Bireylerin düşünce ve davranış biçimlerini incelemelerine ve sorunlu olabilecek düşünce süreçlerini veya davranışlarını değiştirmelerine yardımcı olan bir terapi türüdür. Bu bozukluk için BDT, elde etmeyi kısıtlamayı, sıralama ve atma uygulamasını ve eşyalara bağlanma hakkındaki düşünce ve inançlara meydan okumak için bilişsel yeniden yapılandırmayı içerir.,
  • Motivasyonel Görüşme: Bireyin davranışlarında olumlu değişiklikler yapması için motivasyonunu artırmayı amaçlayan bir tekniktir. Motivasyonel görüşme, bireyin değerlerini ve hedeflerini davranışlarıyla ilişkilendirmesine yardımcı olarak ve değerleri ve hedefleri ile uyumlu olmayan davranışları değiştirmenin yollarını bulmak için yapılan görüşmelerdir.
  • Farmakolojik Tedavi: Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI) olarak adlandırılan ilaç grubunun biriktiricilik bozukluğu olan bazı kişilere yardımcı olduğu gösterilmiştir. Ruh halini iyileştirerek ve kaygıyı azaltarak bireyin tedavi sürecine daha iyi uyum sağlamasına yardımcı olabilir.
  • Tepki Engellemeli Maruz Bırakma (TEMB)

   TEMB, obsesif kompulsif ve ilişkili bozukluklarda yaygın biçimde kullanılan psikolojik tedavi yöntemidir.

Victor Meyer, maruz bırakma yöntemini gözden geçirmiş ve TEMB’yi, OKB tanısı olan kişilerde kaygıyı azaltmak amacıyla sergilenen kompulsif (abartılı davranış) ritüellere yönelik kullanmaya başlamıştır.

Tedavinin maruz bırakma kısmı, biriktirme bozukluğu tanısı olan insanların belki de en fazla korktukları bir duruma odaklanmaktadır: nesnelerden kurtulma. Tepki engelleme kısmı ise sayma veya eşyalarını tasnif etme gibi kaygılarını azaltmak amacıyla yaptıkları ritüelleri sonlandırmayla ilgilidir.

Uzman psikolog danışan üzerinde bir değerlendirme uygular. Değerlendirme bu hastalığın hayatınızı ne kadar ve ne yönde etkilediği, durumu sizin nasıl algıladığınız, rahatsız olup olmadığınız, ne zamandan beri bu belirtilere sahip olduğunuz gibi soruları içerir. Bu değerlendirmenin sonuçlarına göre uygun terapi yöntemi belirlenir. Genellikle tercih edilen terapi yöntemi Bilişsel-Davranışçı Terapidir. Danışan kendisini istiflemeye yönelten dürtüyü tanımayı ve onu değiştirmeyi, baskılamayı öğrenir.

Danışan ve çevresinin iletişimi ve etkileşimi de çok önemlidir. Çünkü bu bozukluğun temel sebeplerinden biri yalnızlık ve sosyal izolasyon olduğu için, bu süreçte kişinin çevresinden gelen motivasyon ve destek, terapi için oldukça anlamlı ve değerlidir.

Terapi desteği aynı zamanda kişinin kendine ve hayatına yönelik pozitif düşünceler oluşturmasına olanak sağlar. Kendine yönelik yıkıcı düşünceleri yok etmesine bunun yerine pozitif düşünceler geliştirmesine yardımcı olmaktadır.

Ayşegül Sabuncu

0 0 Puanlar
Puanlayın
Ücretsiz Ön Görüşme
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x
gamdom