İntihar nedir
İntihar (özkıyım) olgusu kişinin bilgisi ve isteğiyle kendi canına kıyması şeklinde tanımlanabilir. Sıklıkla çaresizlik hissinin sonucu olarak ortaya çıkar.Bir çok sebepten kaynaklanabileceği gibi büyük oranda depresyon, bipolar bozukluk, şizofreni, alkolizm ve madde kötüye kullanımı gibi çeşitli ruhsal hastalıklarla ilişkili olarak görülür. Maddi sorunlar ve kişiler arası çatışmalar intihara sebebiyet veren stres etmenlerinin başında gelir.
İntihar istatistikleri
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünyada her yıl 700.000’den fazla kişi intihar sonucu hayatını kaybediyor. ( bazı kaybaklarda 1 milyon)
Araştırmalar her 100 kişiden 45’inin hayatlarının bir noktasında intihar düşüncesi geliştirdiği, 11’inin de intihar girişiminde bulunduğunu gösteriyor.
Genellikle 65 yaş üstü ve 15-29 yaş aralığında görülmektedir.
İntihar eğiliminin nedenleri nelerdir
İntihar, birçok karmaşık ve çok yönlü nedenin bir araya gelmesi sonucunda ortaya çıkan bir eylemdir. İntihar eyleminin ardındaki sebepleri tam olarak anlamak ve gerçekleştirmek için deneyim elde etmeyi dikkate alan bütüncül bir yaklaşım gereklidir. Öne plana çıkan intihar nedenleri;
- Psikolojik Faktörler: depresyon, anksiyete, ruhsal gidiş, bipolar bozukluk ve şizofreni gibi psikolojik rahatsızlıklar, intihar riskini önemli ölçüde artırır. Bu rahatsızlıklarla mücadele eden insanlar, umutsuzluk ve çaresizlik hissiyatı gibi birçok duygu durumunda bulunabilirler.
- Travmatik Yaşam Olayları: Şiddet, taciz, iş kaybı, ayrılık ve diğer travmatik olaylar, intihar nedeninin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu tür olaylar, bireylerin ruhsal varlığını olumsuz etkileyerek intihara yönelmesine neden olabilir.
- Sosyal ve Çevresel Faktörler: Sosyal izolasyon, yalnızlık, aile içi çatışmalar, aidiyet eksikliği, zor ekonomik koşullara sahip olmak ve toplumsal baskı, intihara yatkın kişilerde önemli sorunlara yol açabilir.
- Madde Bağımlılığı: Uyuşturucu ve alkol tüketimi, intihar riskini artıran faktörler arasındadır. Madde açıklamaları, zihinsel ve fiziksel sağlık üzerindeki olumsuz etkileriyle bireylerin umutsuzluk içinde olmalarına yol açabilir.
- Aile Geçmişi: Ailede daha önce intihar girişimi veya infaz görmüş bir bireylerin varlığı, diğer aile üyelerinde intihar riskini artırabilir. Ailedeki travmatik yaşantılar ve genetik yatkınlık, infaz eylemi için bir risk faktörü olabilir.
- İntihar Davranışı: Daha önce intihar düşüncesi ya da intihar girişimi geçirmiş olanlar, bu duruma eğilimli olabilirler.
- Toplumsal Tabu ve Damgalama: Bazı toplumlarda intihar, tabu ve dini ya da kültürel inançlarla hüküm sürer. Bu nedenle, intihar düşüncesi olan kişiler destek aramaktan kaçınabilir ve aşırı zorlama içinde acı veren olaylara sebep olabilirler.
- Cinsiyet ve Yaş: İstatistiksel olarak, gençler ve yaşlılar, intihar riskinin daha yüksek olduğu toplulukları içerir. Cinsiyet ile intihar riski değerlendirildiğinde; erkeklerin, kadınlara kıyasla daha yüksek intihar oranlarına sahip olduğu görülebilecektir.
İntihar Eğilimin sık rastlanan bazı belirtileri ve risk faktörleri:
İntihar eğilimi önceden tahmin edilemeyen anlık, tepkisel bir davranış değildir. Vakaların çoğunluğunda intiharın bir plana dayalı ve yavaş yavaş gelişerek zihinde uzun tasarlamalardan sonra gerçekleştirildiği görülmüştür.
- Belirtilerin belki de en önemlisi ümitsizliktir. Kişi kendini yalnız,suçlu ve çaresiz hissettiğini dile getirebilmektedir.
- Kişinin klinik düzeyde bir deprosyona sahip olması
- Bazen intihar niyetini gösteren açık ve sözel ifadeler, bazen üstü kapalı imalarda bulunma
- Duygu durumunda ani değişimler
Gibi risk faktörleri bulunmaktadır.
İntihar ve terapi ilişkisi
Terapi, intihar ve intihar düşüncesi ile mücadelede etkili bir araç olarak ön plana çıkar.
Terapi, intihara eğilimli kişileri olumlu yönde değiştirme potansiyeline sahiptir.
Psikoterapi, pozitif bir ortam sağlar ve kişilerin zorlu denetimleriyle başa çıkmalarına yardımcı olur.
Toplum olarak, intihara ve intihara meyilli kişilerin duygusal ve psikolojik davranışlarının irdelenmesi ve onlara hayatlarına ilişkin destek olunması önemlidir.
İntihar Eğilimindeki Yaygın Terapi Türleri
- Bireysel Terapi: Bireysel terapi, intihar riskli kişilerle bir terapistin kusursuz çalışmasını içerir. Terapist, bireyin iç dünyasını anlamak ve kişisel zorluklarını ele almak için empati ve destek sunar.
- Grup Terapisi: Grup terapisi, intihar riski taşıyan insanları bir araya getiren etkileşimli bir terapi yöntemidir. Grup üyeleri birbirine destek olur, benzer hayatlarını paylaşırlar ve öğrendikleri tecrübeleri aktarırlar.
- Aile Terapisi: Aile terapisi, intihara yatkın olan yaşam tarzındaki kişilerle birlikte yapılan bir terapi türüdür. Aile üyeleri arasındaki olumsuz ilişki dinamikleri ele alınır ve aile birlikte daha sağlıklı bir çevre oluşturmaya yönlendirilir.
- Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): BDT, intihar düşüncesine yol açan olumsuz düşünce ve davranış kalıplarını değiştirmeye odaklanan, etkili bir terapi türüdür.
- Etkileyici Kabul ve Farkındalık Terapisi (DAFT): DAFT, bireylerin olumsuz etkilerini kabul etmeyi ve algılamayı artırmayı hedefler. Bu terapi, intiharın önüne geçilebilmesinde önemli bir rol oynar.
İrem Sena Gökmen