Pamukkale / Denizli

Mehmetçik Mah. 2622 Sk. No:2 Daire: 3 Altınyaprak Apartman

Obsesif-Kompulsif Bozukluk

OKB, obsesyon adı verilen takıntılı düşünce, fikir ve dürtüler ile kompulsiyon adı verilen yineleyici davranışlar ve zihinsel eylemlerden oluşan bir ruhsal hastalıktır. Obsesyon, istenmeden gelen, uygunsuz olarak yaşanan, bireyi tedirgin eden, girici ve tekrarlayıcı dürtü, düşünce ve düşlemlerdir. Obsesyonlar, çoğunlukla kişiyi rahatsız eder, anlamsız ve tuhaf olarak algılanır. Kişi bu obsesyonlara göre davranmayacağını bilir ancak yine de korku ve kaygı yaşar. Kompulsiyonlar ise obsesyonları nötralize etmeye çalışan tekrarlayıcı davranış ya da zihinsel aktivitelerdir. Kişi saçma bulsa da kendini bu davranışları gerçekleştirmek zorunda hisseder ve bu davranışlar genellikle bir dizi kurala uygun olarak törensel ve tekrarlayıcı olur. Bulaşma obsesyonu ve temizlik kompulsiyonu, kuşku obsesyonu ve kontrol kompulsiyonu, cinsel içerikli obsesyonlar, dini içerikli obsesyonlar, simetri/düzen  obsesyon ve kompulsiyonları, dokunma kompulsiyonları, sayma kompulsiyonları, biriktirme ve saklama  kompulsiyonları en sık görülen obsesyon ve kompulsiyonlardır.

Her takıntılı düşünce ya da davranış OKB midir?

Gün içinde kaç kere aklınıza kötü olasılıklar getirip tahtaya vuruyorsunuz? Ya da çocukları korusun diye mavi boncuk takmak, sevdiklerinin başına bir şey gelecek korkusuyla dua ediyorsunuz?  OKB benzeri yaşantılar aslında gündelik yaşamda pek çoğumuzun sıklıkla yaşadığı durumlardan çok farklı değildir. Olası tehlikelerin akla gelmesi ve bunlara karşı önlem alma davranışları her dönemde evrensel insan davranışının ayrılmaz bir parçasıdır. Korkularımızı yatıştırmak amaçlı yaptığımız davranışların korktuğumuz durumla hiç ilişkisi olmadığını bilsek bile bu davranışları sürdürürüz. Ancak günlük yaşamın bir parçası olan obsesyon ve kompulsiyonlar ile OKB arasındaki fark; hastalık durumunda daha yüksek dozda kaygı ve endişe yaşanması, bu düşünceler ve davranışların kişinin yaşamının büyük bölümünü kapsaması ve kontrol edememekle ilgili çaresizlik duygusunun yoğun yaşanmasıdır. Psikolojik destek alabilirsiniz. Örneğin, bir ev kadınının temiz ve düzenli olması doğal olarak hastalık sayılmaz ama hemen her gün, günün her saatinde temizlik yapıyor, her gün çamaşır yıkıyor ve bu davranışları nedeni ile de çocuklarına onları sağlıklı bir biçimde yetiştirebilmek için yeterli zamanı ayıramıyorsa hastalık olarak değerlendirilebilmelidir.

Bireyin ailesine ve arkadaşlarına düşen görevler

Bireyin ailesi ve arkadaşları danışanın zaman zaman çevreye de huzursuzluk verecek seviyeye ulaşan takıntılı davranışlarının danışanlar tarafından engellenemeyen, karşı koyamadıkları düşüncelerinden kaynaklandığını bilmelidir, tedaviye uyum sağlanması noktasında bireye yardımcı olmalıdırlar.

                                                                                                                                      Şura Öner

0 0 Puanlar
Puanlayın
Ücretsiz Ön Görüşme
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x