Pamukkale / Denizli

Mehmetçik Mah. 2622 Sk. No:2 Daire: 3 Altınyaprak Apartman

OKUL FOBİSİ NEDİR?

Okul fobisi bir diğer adıyla okul korkusu çocuğun okula gitmek istememesi ve okula yönelik yoğun olumsuz duygular geliştirmesi durumudur.

İlk olarak 1913’te Jung tarafından tanımlanan okul korkusu duygudurum bozukluklarının erken bir işareti olarak değerlendirilebilir. Bu konudaki gözden geçirme yazıları incelendiğinde çocukluk çağında çökkünlük ve kaygı bozuklukları nedeniyle tedavi edilen hastaların büyük bir bölümünün okul korkusu yaşadığı görülmektedir. Jung’un dikkat çektiği bu hastalığı, ilk olarak Melanie Klein ve Anna Freud psikoterapi ile tedavi ettiklerini bildirmişlerdir.

Okul korkusu, Psikiyatrik hastalıklarım Tanımsal El kitabına (DSM-IV) girmemiş olasına rağmen pek çok psikopatolojinin ön belirtisi olması nedeniyle oldukça önemlidir.

OKUL FOBİSİ NEDENLERİ

1) Aşırı koruyucu ebeveyn tutumu

Okul korkusunun nedeni anne ve bebek arasında kurulan güvenli bağlanma ilinkisine kadar uzanmaktadır. Anne ve çocuk arasındaki bağlanma örüntüsünün ne derece sağlıklı kurulduğu ilk resmi ayrılık olan okula başlama ile test edilebilir.

Aşırı korumacı ebeveynler çocuklarının büyüdüğünü kabul etmekte güçlük yaşarlar. Yaşlarıyla ve potansiyelleriyle uyumlu sorumluluklar almalarına müsaade etmezler. Çocuğun en basit kararlarında dahi aile belirleyicidir. Hiçbir zaman hiçbir şey için çocuklarının tam olarak hazır olduğunu düşünmezler. “Sen daha küçüksün, yapamazsın, bırak ben yapayım.” Gibi müdahale cümlelerini fazlaca kullanırlar.  Ailede sorumluluk alamayan, kendi kararlarını veremeyen çocuk ve/veya genç okul ortamında stres yaşar.

2) Akran Zorbalığı ve Okuldaki Kötü Deneyimler

Okul fobisi akranlar ve okuldaki diğer olumsuzluklarla alakalı olarak da gelişebilir. Akranları tarafından alaya alınan, hakarete uğrayan, şiddet ve zorbalık gören çocuklar okula gitmek istemeyebilir. Baskıcı -otoriter bir öğretmen, derslerde zorluk yaşamaya, öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği de okul korkusunu tetikleyebilir.

3) Sosyal Beceri Eksikliği ve Yalnızlık

Sosyal beceri eksikliği çocuğun arkadaşlık ilişkisi geliştirememesine ve okulda yalnız kalmasına neden olabilir. Diyalog kuramayan, arkadaşlık geliştiremeyen çocuk diğerleri tarafından bir süre sonra fark edilmemeye başlar. Bu da çocuğun daha fazla geri çekilmesine neden olabilir. Okul çocukların hem öğrendiği hem de sosyalleştiği ortamlardır.

Sosyal Beceri Eksikliği Akademik Başarıyı da Olumsuz Etkiliyor

OKUL FOBİSİ İLE BAŞA ÇIKMAK İÇİN AİLEYE ÖNERİLER

Ebeveynler çocuğa karşı koşulsuz sevgi sunmalıdır. Çocuk hoşgörü ile desteklenmeli, yaşadığı zorluklarda nasıl başa çıkabileceği çocuğa öğretilmelidir. Ebeveynler çocuğa davranışları, sözleri ve yaklaşımı ile güven vermelidir. Ebeveynlerin tutarlı olması ve iyi bir rol model olması da çocuğun güvenini desteklemektedir. 

Okul fobisi tedavisinin okula gitmemek olmadığı bilinmelidir. Ancak çocuğun okula yönelik tepkisinin göz ardı edilmesi de sağlıklı değildir. Çocukla iletişim kurarken hoşgörülü, demokratik, destekleyici tutum sergilenmelidir. Aile çocuğa evdeki problemleri yansıtmamalıdır, ebeveynin çocuğun yokluğunda duyacağı özlem ve sıkıntı çocuğa aktarılmamalıdır. 

Ebeveynin önceliği çocuğu okula göndermek olmalıdır. Ancak burada çocuk yapıcı şekilde ikna edilmeye çalışılmalı ve okula gitmeye özendirilmelidir. Ceza, tehdit ve gerçekdışı vaatler bu durumda yapıcı yöntemler olmayacaktır. Çözüm yolu aranırken öncelikle okul fobisinin neden geliştiği irdelenmelidir. Çocuk ayrılık anksiyetesi yaşıyorsa okula giderken ayrılmak istemediği ebeveyni de okul yolculuğunda çocuğa eşlik edebilir. Ebeveyn çocuğa okulda ilk yarım saat, 1 saat eşlik edebilir. Ebeveyn okulun bahçesinde çocuk derse girene kadar bekleyebilir. Gün içerisinde ebeveyn çocuğu birkaç kez ziyaret edebilir. Okul çıkışında aynı ebeveyn çocuğu almaya gelebilir. Ancak bunlar ilk bir maksimum iki hafta süresince yapılmalıdır. Çocuğun alışkanlık edinmesine müsaade edilmemelidir. İlk birkaç gün her gün giden ebeveyn yavaş yavaş sıklığı azaltarak süreci bitirmelidir.

Öğretmene durumla ilgili bilgi verilmesi ve işbirliği yapılması tedaviyi kolaylaştıracaktır. Çocuk okula gitmek istemiyorsa günden birkaç saat keyif alacağı derslerden başlayarak okulda olması sağlanabilir. Ardından giderek okulda kalma süresi uzatılabilir. Tedavi sürecinde okulun, öğretmenlerin, rehberlik biriminin de aileyle iş birliği içerisinde olması gerekir.

Aynı şekilde okuldan eve dönüşte okulda günün nasıl geçtiği, neler yaptığı çocuğa sorulmalıdır. Çocuğun okula yönelik deneyimleri ebeveynler tarafından heyecanla dinlenmeli, meraklı ve ilgili sorular çocuğa yönlendirilmelidir.

OKUL FOBİSİ İHMAL EDİLMEMELİ GEREKTİĞİNDE PROFESYONEL DESTEK ALINMALIDIR

Okul fobisi tedavisi olan ve erken teşhis edildiğinde olumsuz etkileri minimuma indirilebilen psikolojik bir rahatsızlıktır. Toplumumuzda görülme sıklığı oldukça fazladır. Akademik başarısızlık yaşayan pek çok öğrencide okul korkusu ve/veya sosyal anksiyete görülme olasılığı yüksektir. Öğretmenlerin farkındalıklı gözlemi, aileyle okulun yeterli iletişim halinde olması öğrencilikte okul fobisinin fark edilmesini kolaylaştırmaktadır.

Literatürde okul fobisinin tedavisinde uzun süreli psikanalitik tedavi, anne babaya rehberlik ya da anne babanın tedavisi, davranış terapisi gibi çeşitli tedavi yöntemlerinin kullanıldığı görülmüştür.

Çocuğunuz Okula Uyum Sağladığında Neler Değişecek?

• Akademik başarısı yükselecek.

• Akranlarıyla ve öğretmenleriyle yakın ve güvene dayalı ilişkiler kuracak. Sosyal ilişkileri daha kaliteli olacaktır.

• Akranları tarafından sevilecek ve kabul edilecek. Okula uyum düzeyi yükseldikçe saldırganlık, -kaygılı olma, dışlanma, aşırı hareketlilik ve akran şiddetine maruz kalma durumları azalacaktır.

                                                                                                                                                Begüm Çobanoğlu

0 0 Puanlar
Puanlayın
Ücretsiz Ön Görüşme
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x