Pamukkale / Denizli

Mehmetçik Mah. 2622 Sk. No:2 Daire: 3 Altınyaprak Apartman

OYUN TERAPİSİ ÇEŞİTLERİ

 

1) ÇOCUK MERKEZLİ OYUN TERAPİSİ

  • Çocuk Merkezli Oyun Terapisi (ÇMOT) temellerini Carl Rogers’in Danışan Merkezli Terapisi’nden almıştır. Carl Rogers’in prensipleri Virginia Axline tarafından oyun terapisine uyarlanmıştır.​
  • Önceden bu terapi, yönlendirici olmayan oyun terapisi adı ile bilinmektedir. Bu terapide çocuğu değiştirmek veya kontrol etmek amaçlanmaz tam aksine amaç, çocuğun kendi davranışlarının farkına varmasını sağlamak ve kendini yönetmesine izin vermektir. ​
  • Terapiyi yapan uzman terapideki değişim için çocuğa ve onun kaynaklarına güvenir. Terapistle danışan arasında kurulan bu terapötik ilişki, çocuk tarafından büyümek ve gelişmek için kullanılır. Bu nedenle terapide asıl önemli olan ilişkidir.​
  • Axline 1969 yılında çocuk ve terapist arasındaki ilişkiyi geliştirecek 8 temel prensip belirlemiştir:

Terapist çocuğun iç yönlendirmesine güvenir, ilişkinin her alanını yönetmesine izin verir. Çocuğun kişisel problemleri çözme konusunda yeterli olduğunu bilir ve buna imkan sağlar. Terapist, çocuğun sorumlu hareket etme kapasitesine sahip olduğuna inanır. Terapist, çocuğun kişiliğine ve ilişkilerine yardımcı olacak terapötik sınırlar koyar. Terapist, terapötik sürecin doğal ilerleyişini kabul eder ve terapi sürecini hızlandırmaya çalışmaz.

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi’ nin temelleri Axline tarafından atılmış ve daha sonra Garry Landreth tarafından daha sistematik hale getirilmiştir. Bu terapi çocuğun problemleri yerine ilişkiye odaklanmayı tercih eder ve bu ilişkinin çocuğun iyileştirme gücünü harekete geçireceğine inanır. Özenle hazırlanmış oyun terapi odasındaki oyuncaklar aracılığıyla çocuk, iyileşmeyi gerçekleştirir. Çocuğun hangi oyuncağı seçip, hangi oyunu oynayacağı tamamen çocuk tarafından belirlenir. Terapistin dışarıdan sunacağı yönlendirmeden ziyade çocuğun kendi yönlendirmelerinin daha faydalı olacağına inanılır.

ÇMOT’de problem yerine çocuk, geçmiş yerine şu an, düşünce ve hareketler yerine duygular, açıklama yerine anlayış, düzeltme yerine kabullenme önemlidir. Terapistin komut vermesi ve terapiyi yönlendirmesi yerine çocuğun terapötik süreci yönetmesi esas olandır. Değişim için ana güç terapistin bilgisi değildir. Asıl güç çocuğun içsel kaynakları ve bilgeliğidir. ÇMOT genel olarak 2-10 yaş arasındaki çocuklarda kullanılır. Otizm, zeka ile ilgili sorunlar dışında depresyon, kaygı, takıntı gibi belli başlı çocuk sorunlarında etkilidir.

2) GELİŞİMSEL OYUN TERAPİSİ

Viola Brody tarafından geliştirilmiştir. Bu oyun terapisinin amacı çocuğun dokunma yoluyla iyileştirilmesidir. Gelişimsel oyun terapisinde dokunmak bir terapötik araç olarak kullanılır. Terapist, çocuk ile dokunma merkezli farklı oyunlar oynar. Bu oyunlar Brody tarafından geliştirilmiştir ve etkinliği gözlemlenmiş oyunlardır. Terapistin dokunması ile çocuk hem kendilik duygusunu geliştirmiş olur, hem de sağlıklı gelişimini hızlandırır. Gelişimsel oyun terapisinde oyuncak yoktur sadece dokunma içeren oyun vardır ve bu oyunlar çocuğun cinsel bölgeleri hariç tüm vücudunu kapsar. GOT’nin temel varsayımı, dokunma konusunda yeterli birisinden şefkatli dokunmayı deneyimleyen çocukların iyileşeceği, ihmal ve travmadan kaynaklanan yaralarını iyileştireceğidir. GOT, bireysel olarak uygulanan bir terapi olduğu gibi grup olarak da uygulanabilmektedir.

3) THERAPLAY

Bu terapide aile de terapiye dahil olur. Theraplay’ın amacı çocuk ile aile arasındaki bağı güçlendirmektir. Bu terapi için özel bir odaya ihtiyaç yoktur ve önemli olan oyundur. Terapist ebeveyn ve çocuğa rehberlik eder ve zamanla kendini geri çekerek ebevyn ve çocuğun etkin bir şekilde oynamasını teşvik eder. Bu oyunlar sayesinde ebeveyn ile çocuk arasındaki bağ güçlenir. Çocuk ebeveynden gelen sınırları kabul etmeye başlar ve ebeveyni tarafından duygusal beslenmeye açık olur.

Theraplay’de oyunlar 4 farklı kategoride yer alır: Yapı oyunları, Bağlılık oyunları, Besleme oyunları ve Mücadele oyunlarıdır. Çocukların bu dört kategori içerisinde hangi oyunlara daha çok ihtiyacı olduğu Theraplay terapisti tarafından belirlenir. Theraplay’de her çocuğa özgü bir oyun ve terapi planı çıkarılır ve seansta bu oyunlar sırası ile oynanır. Terapist hangi çocuk için ne tür oyunların seçileceğine Marschak Etkileşim Metodu’nu kullanarak karar verir. Bu metot çocuklar ile onlara bakım verenler arasındaki etkileşimi gözlemlemek için geliştirilmiş yapılandırılmış bir metottur. İlk görüşme sonrası terapist çocuğun bakım verenine çocukla yapacağı bir dizi görevler verir. Çocukla ona bakım veren kişi sade bir odada bu görevleri yerine getirirler. Bu süreç kamera kaydına alınır. Terapist bu kamera kaydını izleyerek çocuğun yapı, mücadele, besleme ve bağlılık oyunlarından hangisine daha çok ihtiyacı olduğunu saptar ve buna göre terapi planını oluşturur

Theraplay bebeklikten itibaren 18 yaşa kadar olan çocuklarda ve hatta yetişkinlere bile uygulanan bir terapi yöntemidir. Özellikle geçmişinde bağlanma sorunu olan çocuklarda tercih edilir. Bununla birlikte, depresyon, karşıt gelme bozukluğu, öfke sorunları, gelişimsel gerilikler ve otizmde etkili olan bir terapi yöntemidir. Evlat edinilmiş çocukların üvey anne-babalarına bağlanmaları sağlamak için de etkili bir yöntemdir

4) KUM TERAPİSİ

Bu teknikte kum, su, yüzlerce minyatür oyuncak ve kum tepsisi kullanılır. Kum terapisi sözel olmayan bir terapi çeşididir ve çocuklarda, ergenlerde ve yetişkinlerde kullanılır. Kum terapisinde terapist, danışana iki adet kum tepsisi sunar. Bu tepsilerden birinde kuru kum, diğerinde ıslak kum vardır. Danışan kullanacağı tepsiye karar verir. Bu tepsinin boyu insanın bir bakışta görebileceği büyüklüktedir. Tepsinin içi maviye boyanmıştır ve bu mavilik deniz, nehir ve suyu temsil eder. Bu terapide terapist danışana yüzlerce minyatür sunar. Bu minyatür oyuncaklar gerçek objelerden oluşur. Danışan bu minyatürlerden istediklerini seçerek seçtiği tepside dilediği sahneyi oluşturur.

Bu terapinin temelleri Jung’un terapisine dayanır ve onun ilkeleri kullanılarak yapılır. Kollektif bilinçdışı, arketipler gibi kavramlar bu terapinin altyapısını oluşturur. Danışan, küçük minyatürler aracılığıyla kum üzerine çatışmalarını ve bilinçdışı süreçlerini yansıtır. Bilinçdışının yüzeye çıkması ile bilinç aktif olur ve bilinçdışı ile bilinç arasında köprü kurulur. Bu durum iyileşmeyi ve değişimi destekler. Kum Terapisi özellikle sekiz yaşından itibaren çocuklarda, ergenlerde ve yetişkinlerde kullanılabilir. Arketipler, bilinçaltı süreçler üzerinden işleyen derin bir terapi çeşidi olduğu için psikotik durumlar hariç tüm sorunlarda kullanılabilir.

5) PSİKANALİTİK OYUN TERAPİSİ

Freud yetişkinler üzerine terapiler yapmış ama çocuklar üzerine terapiler yapmamıştır. Hans adını verdiği bir çocuğu uzaktan takip etmiştir. Küçük Hans vakasını anlattığı kitabında Hans’ın oyunlarını babasının aktardığı kadarı ile analiz etmiştir. Freud oyunları çocukların iç dünyasını anlamada kullanmıştır. Freud Hans’ın eşyaları dizmesini, tırmanmasını ve atçılık oynamasını anlamlı bulmuş ve bu oyunlar üzerinden yorumlamalarda bulunarak Hans’ın fobisini ele almıştır.

6) KUKLA TERAPİSİ

Kuklalar çocuğun hayatındaki önemli kişiler hakkında bilgi vermektedir. Çocuk bu kişiler hakkındaki fantezi ve duygularını kukla yoluyla yansıtmaktadır. Kukla gerçek kişi olmadığı için çocuk rahat bir şekilde öfkesini kuklaya yansıtabilmektedir. Bu yansıtma nedeni ile çocuk yargılanmaz. Bu da çocukların kukla yoluyla duygularını rahatça ifade etmelerini sağlar. Kuklanın psikoterapide ilk ve en kapsamlı kullanımı 1935’li yıllarda Bender ve Waltman tarafından yapılmıştır. Bu ikili psikiyatri bölümünde yatan çocuklara kukla terapisi uygulamışlardır ve bu terapinin çocukların anne-baba ve kardeşleri ile olan ilişkisini ifade etmede çok etkili olduğunu gözlemlemişlerdir. Lyle ve Holly de kukla oyununda çocukların bilinçli yada bilinçsiz bir şekilde kendilerini bir kukla ile özdeşleştirdiklerini ve çocuğun kuklayı eline takarak tam hakimiyet kurması ile egosunu genişlettiğini ifade etmişlerdir.

7) DENEYİMSEL OYUN TERAPİSİ

Deneyimsel Oyun Terapisi , Byron E. Norton ve eşi Carol C. Norton tarafından geliştirilmiş olup “İlişkisel Oyun Terapisi” ile “Çocuk Merkezli Oyun Terapisi”’nin sentezlenmiş halidir. Deneyimsel Oyun Terapisi, çocukların dünyayı bilişsel olarak değil deneyimsel olarak algıladığı anlayışını benimsemektedir. Çocukların dil ve bilişsel becerileri yetişkinlerinki kadar henüz olgunlaşmamıştır. Bu nedenle çocuklar; kuşkularını, sorunlarını, korkularını, öfke ve çözümlenmemiş diğer duyguları ile yüzeye çıkardıklarında tüm duyularını dahil ederek işlemde bulunurlar. DOT, çocukla deneyimsel düzeyde bağ kurmayı içerir ve oyun aracılığı ile çocuklara ulaşmayı hedefler. İyileşmenin bileşeni ise terapistin çocukla kurduğu ilişkidir. Çünkü çocukla oynamak terapötik ilişkiyi destekler.

FATMA ÇELİK

ESMA OĞUR

0 0 Puanlar
Puanlayın
Ücretsiz Ön Görüşme
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x