Pamukkale / Denizli

Mehmetçik Mah. 2622 Sk. No:2 Daire: 3 Altınyaprak Apartman

BORDERLİNE KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Borderline kişilik Bozukluğu kişinin düşünce ve algılama biçiminde ,insanlara karşı olan duygularında ve ikili ilişkilerinde problemlere yol açan psikiyatrik rahatsızlıktır.

Rahatsızlığı tanımlayan ”borderline” kelimesi ‘ sınırda, belirsiz ‘ anlamını taşır. Bunun nedeni borderline kişilik bozukluğunun ilk tanımlandığı dönemde , nevroz ve psikoz olarak adlandırılan iki psikiyatrik durum arasında sınır olarak kabul edilmesidir.

Borderline kişilik bozukluğu genellikle ergenlik ve genç erişkinlik döneminde ortaya çıkar.

Borderline kişilik bozukluğu olan kişilerde ani ruh hali değişiklikleri görülebilir . Bu bozukluğa sahip kişiler sık sık ; hayattaki rollerini, gerçekte kim olduklarını ve ne amaçla yaşadıklarını sorgulayan düşüncelere kapılır . Bu düşüncelerdeki hızlı değişim ; kişinin değer yargılarının, ilgi alanlarının da değişmesine yol açar.

Bu kişilere göre bir olay ya çok iyidir ya da çok kötüdür. Ortalama olamaz . İnsanlar hakkındaki fikirleri de sebepsiz yere çok çabuk değişebilir. Bir gün çok samimi bir arkadaş olarak gördüğü birine, ertesi gün bir düşmanmış gibi davranabilir. Bu nedenle insanlarla olan ilişkileri istikrarsızdır.

Borderline Kişilik Bozukluğuna Sahip Kişilerde

Aile , arkadaş ve sosyal ortamdaki kişilerle ilgili değişen duygular.

Benlik duygusunda bozulma.

Kendine zarar verme .

Dikkatsiz ve hızlı araba sürme, kumar oynama, aşırı ve gereksiz para harcama, abartılı cinsel davranışlarda bulunma, madde kullanma.

Öfke kontrolünde problem yaşama.

Boşlukta hissetme.

Güven problemi yaşama.

Borderline Kişilik Bozukluğunun Görülme Sıklığı

Toplum içerisinde görülme oranı %2-3 olarak düşünülmekle birlikte, psikiyatri kliniklerine başvuran kişilik bozukluğu vakalarının yaklaşık %30-60 ını oluştururlar. Kadınlarda, erkeklere oranla 3 kat daha sık görülmektedir. Borderline kişilik bozukluğunda genetik faktör olduğu saptanmıştır, %60 genetik faktörlerin rol oynayabileceğini ifade etmiştir.

Borderline (sınırda) kişilik bozukluğu sebepleri nelerdir?

16-24 aylık dönemde bebeklerde, potansiyelinin sınırlarını keşfetme arzusu, annenin istekleriyle kendi isteklerinin her zaman aynı olmadığını fark etmesi sonucunda yaşadığı çatışma, başarıyla çözümlenemezse, çeşitli psikopatolojik tablolar ortaya çıkabilmektedir.

Büyüme sürecinde duygusal ihtiyaçlarını sürekli yok sayan, travmatize olabilecekleri ortamlarda yaşanılan bir aile ortamı ile ne hissettikleri ve bedenlerinden gelen duyumları anlamlandırma konusunda zorluk yaşayan kişiler, diğer taraftan da, diğer insanlar tarafından daha az etkili olan streslere karşı daha fazla tepki verme ve daha zor sakinleşme eğilimindedirler.

Bilişsel Davranışçı Kuram’ a göre, borderline kişilikler, “ya hep ya hiç” düşünme biçimi ile bu kişilere göre dünya kötü ve tehlikeli bir yerdir, kişi güçsüz ve savunmasızdır ve doğuştan kabul görmeyen bir varlıktır. Bu yüzden reddedilmemek için, yakın ilişki kurmaktan kaçınmakta, yaptığı hatalarla kendine dair yetersizlik inancı pekişmektedir.

Borderline Kişilik Bozukluğunda Tedavi

Borderline kişilik bozukluğunda uygulanabilecek en etkin tedavi yöntemi psikoterapidir. Gerekli olduğu durumlarda psikoterapiye ilaç tedavisi de eklenebilir. Terapide kişiye; dürtülerini kontrol etme, kişinin durumunun farkında olarak ilişkilerini geliştirme, hastalık hakkında bilgi sahibi olma gibi konularda yardımcı olunur.

Borderline kişilik bozukluğu tedavisi sürecinde kullanılan psikoterapi türleri

Diyalektik davranış terapisi

Şema odaklı terapi

Aktarım odaklı psikoterapi

Diyalektik Davranış Terapisi (DBT)

Özellikle sınırda kişilik bozukluğu tedavisi için geliştirilmiş bir yöntemdir. Bireyler bu tedavi yöntemiyle; yoğun duyguları kontrol etmek, kendilerine zarar verecek davranışlardan kaçınmak ve başkalarıyla olan ilişkilerini geliştirmek amacıyla yardım alır.

 Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)

Bireylerin kendileri ve başkalarıyla ilgili hatalı algılarının temelinde yatan düşünceleri ya da davranışları anlamasını sağlamaya çalışır. Diğer bireylerle etkileşimde yaşanan sorunların kökeni belirlenir. Bireyler, bu davranışları ve düşünceleri tanıyarak değiştirmeye çalışır. Bu terapi yöntemi, anksiyete belirtilerinin ve bireylerin kendilerine fiziksel olarak zarar verme ya da intihara yönelme riskinin azalmasına ve duygudurumun düzenlenmesine yardımcı olabilir.

 

SENA GİZEM CİN

0 0 Puanlar
Puanlayın
Ücretsiz Ön Görüşme
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x