Pamukkale / Denizli

Mehmetçik Mah. 2622 Sk. No:2 Daire: 3 Altınyaprak Apartman

KISKANÇLIK

 

    KISKANÇLIK NEDİR?

  • İnsanda doğuştan gelen birçok evrensel duygu bulunmaktadır. Kıskançlık da bu duygulardan biridir ve oldukça karmaşık bir duygudur, kişinin bu duyguyu hayatı boyunca yaşaması ise kaçınılmaz bir durumdur.
  • Kıskançlık; bir kimseye, bir kişi üstünlük gösterdiğinde veya sevdiği kişinin, başkası ile ilgilendiğini düşündüğü zaman takındığı olumsuz bir tutumdur (TDK, 2018).
  • Kıskançlık sadece eylemlerde değil konuşmalarda bile fark edilebilir. Bu yüzden kıskançlık çok yönlü ele alınması gereken bir konudur.

 

 KISKANÇLIK VE BİLİNÇDIŞI

  • Psikodinamik yaklaşıma göre kıskançlık duygusunu harekete geçiren; bilinç dışında olan dürtüler, korkular ve travmatik olaylardır (Pines, 2016). Freud’a göre kıskançlık; herkes tarafından yaşanılabilir bir duygudur. Birey, kıskançlık duygusuna sahip olmadığını ifade ederse, bu durumu bastırdığı ve bilinçaltında bu durumu yaşadığı söylenebilir. Bu konuda terapi almak ise Freud’un yorumuyla bireye kıskançlık duygusunun altında yatan sorunu ve geçmiş ile şimdi arasında kurulan köprü aracılığıyla kıskançlığın gerçek nedeninin anlaması ve bu konuyla baş edebilmesine yardımcı olacaktır.

 

 KISKANÇLIĞIN NEDENLERİ

  • Birey, bir olay yaşadığı zaman, kendi içinde bir duyguyu veya düşünceyi aşamadığında ortaya kıskançlık duygusu çıkmaktadır. Kıskançlığın nedenleri bireysel bazı konuları kapsamaktadır. Bunlar sosyal nedenler, ekonomik nedenler ve psikolojik nedenler olmak üzere üç başlık olarak değerlendirilir. Sosyal nedenler içerisinde işsizlik, dışlanma, iletişim bozukluğu, beğenilmeme, çekişme, tercih edilme, kıyaslanma gibi maddeler yer almaktadır. Bireyin yetiştiği aile ortamı ve bu ailenin üyeleri, rekabet örnek verilebilir. Ekonomik nedenler arasında maddi imkânlar, ekonomik durumlar veya kişinin fazla para kazanması gibi durumlar bulunmaktadır. Psikolojik nedenler arasında özgüven, değer kaybı, tembellik, ego, doyumsuzluk, yetersiz görülme ve aşırı rekabet içerisinde bulunma gibi konular yer alır. Son olarak diğer nedenler, ideolojik farklılıklar ve kültür kaynaklı maddelerden oluşmaktadır.

 

KISKANÇLIĞIN TÜRLERİ

  • Kıskançlık kişi kendini kontrol edemediği taktirde, yaşanan ilişkiye zarar verebilecek sonuçlar doğurmaktadır. Kıskançlık romantik kıskançlık ve romantik olmayan kıskançlık olarak ele alınmıştır.
  •  Romantik kıskançlıkta içsel ve dışsal unsurlar vardır. İçsel unsurlarda duygular; kızgınlık, korku, sinir, tükenmişlik olarak gösterilirken, kıskançlıkla ilgili düşünceler; kendini suçlama, kıyaslama olarak gösterilmektedir. Fiziksel belirtilerde ise el titremesi, yüz kızarması ve uyku sorunları yer almaktadır. Dışsal unsurlar şiddet gösterme, ağlama, bağırma olarak ifade edilirken kontrolünün içsel unsurlara kıyasla daha kolay olduğu belirtilmektedir.

  ROMANTİK İLİŞKİLERDE KISKANÇLIK

  • İkili ilişkilerde yaşanan en büyük sorunlardan birisi de kıskançlıktır. Romantik kıskançlıkta, birey rakip kişinin varlığına veya eşinin başka bir kişiyi çekici bulacağına inanmaktadır. Kıskançlık, birçok konuda kişinin tercih edilen olma isteğine karşılık olarak, bir başka kişinin daha çok tercih edildiği kuşkusu ile yaşanmaktadır. Bu durum ilişkiyi tehdit eder hale geldiğinde romantik kıskançlık ortaya çıkmaktadır.
  • Romantik kıskançlık kişinin yaşadığı kültürden, aile yapısından, aile sıralamasından ve yakın ilişkilerindeki bireysel deneyimlerinden etkilenebilmektedir. Romantik kıskançlıkta, bireyin sahip olduğu niteliklere ek olarak rakip kişinin bireysel nitelikleri de önemli bir konuma sahiptir. Buradaki önemli nokta; rakip kişi, eş ile ne kadar uyumlu ise tehdit de doğru orantılı bir şekilde artmaktadır.
  • Romantik kıskançlık çoğu zaman kişilere acı, korku, üzüntü, nefret, kendini suçlama, güvensizlik veya rakip kişi ile kendini kıyaslama gibi birçok olumsuz duyguyu yaşatmaktadır. Romantik kıskançlık durumunda verilen tepkiler, amaca yönelik olarak farklılık gösterebilmektedir. Buna göre kıskançlık yaşayan kişilerin gösterdiği tepkiler; ilişkiyi sürdürme, ilişkiyi tekrar gözden geçirme ve intikam aracılığı ile çiftlerden birinin diğeri ile eşitlik sağlama gibi hedeflere ve duyguların aşırılığına bağlı olarak farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir.

     BAĞLANMA STİLLERİ VE KISKANÇLIK

  • İlişkilerde kıskançlığın deneyimlenmesi ve ifade edilmesinde bağlanma stilleri önemli bir rol oynamaktadır. Bireylerin bebeklik ve çocukluk döneminde duygusal güvenliklerinin ve desteklerinin aileleri tarafından doğru ve tam bir şekilde sağlanması önemli bir yere sahiptir. Kültürel alt yapı ve birçok psikoloji kuramları çocukluk döneminin, kişinin bugününü ve geleceğini etkilediğini göstermektedir.

  • Romantik ilişkide bağlanma şekilleri;

    güvenli bağlanma, kaygılı-saplantılı bağlanma ve kaçıngan bağlanmadır.

  • Güvenli bağlanma stiline sahip olan kişiler;

    yakın ilişki kurmakta zorlanmazlar ve tatmin edici ilişkiye sahiptirler. Bu kişilerin ilişkilerinde çok az sorun olmakta ve ilişkiler uzun sürmektedir. Bireyler daha mutlu, güvenli ve partnerlerinin hatalarına rağmen destekleyici bir konumdadırlar.


  • Kaygılı-saplantılı bağlanma;

    bu bağlanma stiline sahip kişilerde yoğun bir değersizlik duygusu hâkimdir ve diğer kişiler ile yakınlaşarak değer kazanmaya çalışırlar. Bağlandıkları kişiden ayrı kaldıklarında şiddetli bir şekilde kaygı ve stres yaşarlar

  • Kaçıngan bağlanma stilleri

    içerisinde sınıflandırılan kişilerse, yakınlık kurmaktan kaçınmaktadır. Bu kişiler diğer kişilerle yakınlaşma konusunda endişe duymaktadır. Kaçıngan bağlanan bireyler, ilişkilerinde sık sık duygusal iniş ve çıkış yaşamaktadır. İlişkilerinde yoğun bir şekilde kıskançlık duygusu hissederler ve olumsuz beklentilere sahip oldukları için partnerler ne soğuk ve mesafelidirler. Bu bireyler özerkliği fazla vurgulayarak kendilerini değerli hissetmektedirler.

 

ROMANTİK OLMAYAN KISKANÇLIK

  • Romantik olmayan kıskançlık örnekleri arasında kardeş kıskançlığı, çocuk-ebeveyn kıskançlığı, anne-çocuk kıskançlığı, baba-çocuk kıskançlığı, arkadaş ve iş arkadaşlığı kıskançlıkları yer almaktadır.
  • Kardeş kıskançlığı;

    erken yaşta anne ve babadan görülen ilgi ve sevginin kardeşten dolayı ikiye bölüneceğini düşünüldüğünde ortaya çıkmaktadır. Bu durum çocuğun yaşamını ve davranışlarını etkileyebilmektedir. Çocuklarda kıskançlık, çocuk 3-6 yaş döneminde iken, yeni bir kardeşin doğması sonucunda oluşmaktadır. Kıskançlık yaşayan çocuk, kardeşine karşı şiddet uygulayabilmekte veya kardeşini reddetme gibi eylemler gösterebilmektedir.

  • Çocuk-ebeveyn kıskançlığı

    ; Oedipus ve Elektra kompleksleri kavramları ile açıklanabilmekte, çocuk kendi cinsinden olan ebeveynini kıskanmakta ve onun yerine geçmek istemektedir. Oedipus kompleksine göre, erkek çocuk babasını kıskanmakta, annesi ile aşk yaşamak istemektedir. Elektra kompleksinde ise kız çocuğu annesini kıskanmakta ve babası ile aşk yaşamak istemektedir.

  • Anne-çocuk kıskançlığı

    duygusunun temelinde; eşe karşı bastırılan kıskançlık duygusu bulunmakta ve anne bunları çocuğa yansıtmaktadır. Anne, eşinin sevgi ve ilgisinin hep çocukta olacağı konusunda endişelenmektedir. Çocuğunu kıskanarak aşırı anlam yüklemekte ve korumacı bir tutum içerisinde olmaktadır.

  • Baba-çocuk kıskançlığı;

    baba, anne ile bebek arasında kurulan bağdan dolayı kendisini dışlanmış hissetmektedir. Bu yakın ilişkiden dolayı kıskançlık duygusu yaşamaktadır. Çocuğa karşı ilgisiz ve olumsuz bir tutum sergileyerek dışa vurmaktadır.

  • Arkadaşlık- iş ilişkilerinde kıskançlık;

    bu kıskançlık türü, arkadaşlar arasında en sevilen kişi olma isteğine ve iş yerinde oluşan rekabet durumuna neden olmaktadır. Bu tür kıskançlıklarda, sosyal çevreden onay ve takdir edilme beklentisi bulunmaktadır.

 

KISKANÇLIĞIN TEDAVİSİ

  • Kıskançlık duygusu, kişinin kendisine güvenmeme durumundan kaynaklanıyor ise özgüven sorunu üzerinde yoğunlaşmak gerekmektedir. Kıskançlık, aşırı bağlanma durumundan ve elinde olmayana sahip olma arzusu veya kişinin daha önce yaşadığı bir olaydan kaynaklanıyor ise bir uzmandan yardım alması gerekmektedir. Kıskançlık tedavisinin sürecinde kişinin geçmiş travmalarından gelen olumsuz algıların fark edilmesi sağlanmaktadır. Bu olumsuz algılar ile kişiye baş etmesi konusunda yardımcı olunmaktadır. Patolojik kıskançlığa sahip olan bireyler sürekli olarak kıskançlık duygusu içinde oldukları için büyük bir psikolojik yıkım yaşamaktadırlar. Bu sebepten dolayı yaşadıkları sağlıksız ruh hali ile hem kendilerine hem de çevresindekilere zarar verme potansiyeline sahiptirler. Çünkü aşırı kıskançlığa sahip kişilerin beyin kimyasallarında bozulma meydana gelmektedir ve bu durum kişilerin kontrolsüz davranmalarına sebep olabilmektedir. Bu sebepten dolayı, aşırı kıskançlığa sahip kişilerin tedavi olması gerektiği düşünülmektedir.
  • Kıskançlık duygusunun aşılmasında ve tedavisinde EMDR Terapisi etkili ve güçlü yöntemler arasında yer almaktadır. Ancak bazı durumlarda manyetik şoklama yöntemi de tedavi sürecine dâhil edilmektedir.

Romantik ilişkilerde, aşırı kıskançlığa sahip çiftlerin farkındalık kazanmaları için patolojik kıskançlığın ne anlama geldiği ve tedavinin ne derece önemli olduğu konularında alanında uzman kişiler tarafından bilgilendirilebilirler. Aşırı kıskançlığın kişinin kendisine ve çevresindeki insanlara verdiği zararı önlemek veya en aza indirgemek için alanda yapılan her çalışma çok büyük önem taşımaktadır.

 

        ELİF SAYISIZ 

 

0 0 Puanlar
Puanlayın
Ücretsiz Ön Görüşme
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x