DSM 5’E GÖRE NÖROGELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR
Anlıksal (Entellektüel)Yetiyitimleri
İletişim Bozuklukları
Otizm Açılımı Kapsamında Bozukluk
Dikkat Eksikliği/Aşırı Hareketlilik Bozukluğu
Özgül Öğrenme Bozukluğu
Devinsel (motor) Bozukluklar
Diğer Nörogelişimsel Bozukluklar
Anlıksal (Entellektüel)Yetiyitimleri
, ICD-11’in anlıksal gelişimsel bozukluk tanısı ile eşdeğer bir terimdir. Birleşik Devletler ‘ de tüzük zeka geriliği terimini anlıksal yetiyitimi ile değiştirmiştir. •Kodlama notu: Anlıksal yetiyitimi (anlıksal gelişimsel bozukluk) için ICD-9-CM kodu 319’dur ve ağırlık belirleyicisi göz önünde bulundurulmaksızın bu kod kullanılır. ICD-10-CM kodu ağırlık belirleyicisine göre değişir. O sıradaki ağırlık: •(F70) Ağır olmayan •(F71) Orta derecede •(F72) Ağır •(F73) Çok ağır
(A) hem klinik değerlendirme hem de bireye göre uygulanan, kabul gören bir zeka ölçümü ile doğrulanan, uslamlama (akıl yürütme), sorun çözme, tasarlama, soyut düşünme, yargılama, okulda öğrenme ve deneyimlerinden öğrenme gibi entelektüel işlevlerde eksiklikler; (B) kişisel bağımsızlık ve toplumsal sorumluluk için gelişimsel ve toplumsal–kültürel ölçüleri karşılayamama ile sonuçlanan, uyum işlevselliğinde eksiklikler (C) entelektüel ve uyumsal eksiklikler gelişimsel evre sırasında başlar.
Tanımlanmamış Anlıksal Yetiyitimi (Anlıksal Gelişimsel Bozukluk) 319 (F79)
Bu tanı, beş yaşının üzerindeki kişiler için, anlıksal yetiyitiminin (anlıksal gelişim bozukluğun)derecesi, eşlik eden körlük ya da dilöncesi sağırlık gibi duyusal ya da bedensel bozukluklar, lokomotor yetiyitimi ya da ağır sorunlu davranışların olması ya da eşzamanlı ruhsal bir hastalığın gibi nedenlerle, yerel olarak var olan değerlendirme gereçlerini kullanmak güç ya da olanaksız olduğu zaman kullanılmak üzere tutulan bir tanıdır.Bu tanı ancak çok özel durumlarda kullanılmalı ve belirli bir süre geçtikten sonra yeniden bir değerlendirme yapılmalıdır.
İLETİŞİM BOZUKLUKLARI
DİL BOZUKLUKLARI:
(A):Dili öğrenme ve kullanma ileilgili problemlerdir
1.Sözcük dağarcığının azlığı (sözcük bilgisi ve kullanımı bağlamında).
2.Cümle yapılarının sınırlığı(sözcükleri ve sözcük eklerini, dilbilgisi kurallarına göre cümle oluşturmak üzere yan yana getirme yeterliği bağlamında).
3.Söylem bozuklukları (bir konuyu ya da bir dizi olayı anlatırken ya da konuşma sırasında sözcük dağarcığını kullanma ve cümleleri bir birine bağlama yeterliği bağlamında).
(B) Dil yeterlikleri, yaşına göre beklenenden önemli ölçüde ve nicel olarak daha düşüktür ve etkin iletişimde, toplumsal katılımda, okul ya da iş başarısında, tek tek ya da bir arada, işlevsel kısıtlılığa neden olur.
(C)Belirtiler erken gelişim evresinde başlamıştır.
(D) Bu güçlükler, duyma bozukluğuna ya da başka bir duygusal bozukluğa, devinsel (motor)işlev bozukluğuna ya da başka bir genel sağlık durumuna ya da nörolojiyi ilgilendiren bir duruma bağlanamaz ya da anlıksal yeti yitimi (anlıksal gelişim bozukluk)ya da genel gelişimsel ile daha iyi açıklanamaz.
Konuşma Sesi Bozukluğu:
Konuşmanın anlaşılabilirliğini bozan ya da iletilerin sözel olarak aktarılmasına engelleyen, konuşma sesi çıkarmada süre giden bir güçlük.
Bu bozukluk, etkin iletişimde kısıtlılıklara neden olarak toplumsal katılımı, okul ya da iş başarısını, tek tek ya da bir arada, engeller.
Belirtiler erken gelişim evresinde başlamıştır.
Bu güçlükler, serebral palsi, yarık damak, sağırlık ya da duyma yitimi gibi doğuştan gelen ya da edinsel durumlara, çarpmayla beyin yaralanmasına ya da başka genel bir sağlık durumuna ya da nörolojiyi ilgilendiren bir duruma bağlanamaz.
Fonolojik bozukluk (artikülasyon bozukluğu)
Çocukların yaşına ve lehçesine uygun, gelişimsel olarak çıkartmaları beklenen konuşma seslerini çıkartamamaları (ör. R sesinin çıkartılamaması), bir ses yerine başka bir sesi söylemeleri (ör. K yerine t sesinin söylenmesi), sondaki sessiz harfin söylenememesi gibi durumlar fonolojik bozukluk olarak adlandırılır. Genellikle konuşma sesleri çıkartma ile ilgili zorluklar okul başarısını, mesleki başarıyı ya da toplumsal iletişimi bozacak düzeyde olur. Fonolojik bozuklukta en sık yanlış yapılan sesler ‘ı,r,s,z,t,ç’ dir. Fonolojik bozukluğun şiddeti 8-9 yaşına kadar giderek azabilir ya da tamamen düzelebilir.
Çocuklukta Başlayan Akıcılık Bozukluğu (Kekeleme)
- Kişinin, yaşı ve dil becerileri açısından uygun olmayan, zamanla geçmeyen ve aşağıdakilerden birinin (ya da daha çoğunun) sık sık ve belirgin biçimde ortaya çıkması ile belirli, konuşmanın olağan akıcılığında ve zamanlama örüntüsünde bozukluklar:
Ses ya da seslem (hece)yinelemeleri.
Ünsüz ve ünlü ses uzatmaları.
Kırık sözcükler (örn. sözcüğün içinde ara verme).
Sesli ya da sessiz duraklama (konuşma sırasında doldurulan ya da doldurulmayan ara vermeler).
Dolambaçlı konuşma (sorunlu sözcükleri kullanmamak için yerine başka sözcük kullanma).
Sözcükler büyük bir gerginlikle çıkartılır.
Tek seslemli (heceli)tam sözcük yinelemeleri (örg.”Ben-ben-ben-ben onu görüyorum’’).
- Bu bozukluk, konuşmayla ilgili kaygıya neden olur ya da etkin iletişimde, toplumsal kalıtım da, okul ya da iş başarısında, tek tek ya da arada, kısıtlılıklara neden olur.
- Belirtiler erken gelişim evresinde başlamıştır.(Not: Daha sonra başlayan olgulara 307.0 [F98.5] erişkinlikte başlayan akıcılık bozukluğu tanısı konur.)
- Bu bozukluk, konuşmayla ilgili-devinsel ya da duyusal eksikliği, nörolojiyle ilgili bir duruma (örn. İnme, tümör, yaralanma)eşlik eden akıcılıkta bozulmaya ya da başka bir sağlık durumuna bağlanamaz ve başka bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaz.
Genellikle 2-7 yaşlarında başlar ve erkeklerde 4-5 kat daha sık görülür. Yaşam boyu görülme oranı %5, süregenleşme oranı %0.5-1 arasındadır. Kekemelik pek çok ruhsal bozukluk gibi genetik geçişi olabilen bir bozukluktur. Erişkinlerde ortaya çıkması genellikle kafa travması, serebrovasküler olay, beyin tümörü gibi nörolojik bir sebebe bağlanmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalarda kekemelik başlangıç öncesi %40-70 oranlarında psikososyal stres varlığı saptanmıştır. Türkçemizdeki ‘korkudan dilini yuttu’ deyimi bu durumu oldukça iyi anlatmaktadır. Küçük yaşlarda başlayan kekemelikte tedavi süresi kısa ve sonlanım çoğunlukla yüz güldürücü olduğu, yaklaşık 4/5’inin ergenlik döneminde kendiliğinden iyileştiği bildirilmiştir.
Kekemeliğin gidişatı oldukça yüz güldürücüdür. 16 yaşına kadar %75-80’i iyileşir. Bu iyileşmenin %75’i 4 yaşına kadar, geriye kalanların %50’si 6 yaşına kadar, geriye kalanların %25’i ise 10 yaşına kadar iyileşir. İyileşme oranı kızlarda erkeklere göre daha sıktır. Ergenlikten sonra (21-22 yaşından sonra) tam iyileşme nadirdir.
Okul döneminde bu çocuklarda başta okuma bozukluğu olmak üzere diğer öğrenme güçlükleri (yazılı anlatım bozukluğu, matematik bozukluğu) sıklıkla görülür. Bunların yanı sıra anksiyete bozuklukları, davranış bozuklukları, duygudurum bozuklukları, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, karşı gelme karşıt olma bozukluğu, düşük benlik saygısı, zayıf arkadaş ilişkileri görülebilir. Ruhsal eştanı en sık alıcı dil bozukluklarında görülür (%60-80).
Geçmişte kekemeliğin öğrenilmiş bir davranış olduğu düşünülmesine rağmen günümüzde, altta yatan biyolojik sebeplerin varlığına dâir görüş daha fazla kabûl edilmektedir. Kekeleyen kişilerin gırtlak işlevlerinin konuşması normâl olan insanlardan daha farklı olduğu bulunmuştur. Ek olarak, âilevî faktörlerin mevcudiyeti de tesbit edilmiş olup, birinci dereceden akrabalar arasında kekemelik görülme ihtimâlinin normâl popülasyona oranla üç kat daha fazla olduğu saptanmıştır
Toplumsal iletişim bozukluğu
- Aşağıdakilerin tümü ile kendini gösteren, sözel ve sözel olmayan iletişimin toplumsal kullanımında süregiden güçlükler:
Toplumsal bağlamla uyumsuz olacak biçimde, selamlama ve bilgi paylaşımı gibi toplumsal amaçlı iletişimde eksiklikler.
Sınıfta, sokakta (oyun alanında )olduğundan daha değişik konuşma, çocuğa karşı, bir büyüğe karşı olduğundan daha değişik konuşma ve biçimsel dil kullanmaktan kaçınma gibi, içinde bulunulan durumla ya da dinleyen kişinin gereksinimleriyle eşleşecek biçimde iletişim biçimini değiştirme yeterliğinde bozukluk.
Sırayla konuşma, yanlış anlaşıldığında yeniden söyleme ve etkileşimi düzenlemek için sözel ve sözel olmayan simgeleri nasıl kullanacağını bilme gibi konuşmanın ve anlatmanın kurallarına uymakta güçlükler.
Açıkça söylenmeyeni(örn. çıkarımda bulunma)ve dilin dolaylı ya da değişmeceli (mecazi)anlatımlarını (örn. Deyimler, gülmece, eğretileme, değişik anlama gelme) anlamakta güçlükler.
- Bu eksiklikle, etkin iletişimde, toplumsal katılımda, toplumsal ilişkilerde okul ya da iş başarısında, tek tek ya da bir arada, işlevsel kısıtlılığa neden olur.
- Belirtiler erken gelişim evresinde başlamıştır(ancak toplumsal iletişim gereği sınırlı yeterliğin üzerine çıkana dek bu eksiklikler kendini tam göstermeyebilir).
- Bu belirtiler, başka bir sağlık durumuna ya da nörolojiyi ilgilendiren bir duruma ya da sözcük yapısı ve dilbilgisi alanlarında gösterilen düşük becerilere bağlanamaz ve otizm açılımı kapsamında bozukluk, anlıksal yetiyitimi (anlıksal gelişimsel bozukluk), genel gelişimsel gecikme ya da başka bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaz.
OTİZM AÇILIMI KAPSAMINDA BOZUKLUK dsmdeki belirtileri
Olağandışı toplumsal yaklaşım ve karşılıklı konuşamama,
İlgilerini, duygularını paylaşamama,
Toplumsal etkileşimi başlatamama ya da toplumsal etkileşime girememe,
Toplumsal-duygusal karşılıklılık eksikliği,
Sözel ve sözel olmayan bütünsel iletişim yetersizliği,
Göz iletişimi ve beden dilinde olağan dışılıklar ya da el – kol hareketlerini anlama ve kullanma eksikliği
Yüz ifadesinin ve sözel olmayan iletişimin hiç olmaması,
Toplumsal etkileşim için kullanılan sözel olmayan iletişim davranışlarında eksiklikler,
Değişik toplumsal ortamlara göre davranışlarını ayarlama güçlükleri,
Hayali oyunu paylaşma ya da arkadaş edinme güçlükleri,
Akranlarına ilgi göstermeme,
Akranlarıyla etkileşim kurma, etkileşimlerini sürdürme ve ilişkilerini anlama eksiklikleri
- Sınırlı yineleyici davranılşar
BASMAKALIP YA DA YİNELEYİCİ DEVİNSEL EYLEMLER, NESNE KULLANIMII YA DA KONUŞMA
Aynılık konusunda direnme, sıradanlık dışına çıkmama, törensel sözel ya da sözel olmayan davranışlar
ileri derecede kısıtlı , değişkenlik göstermeyen ilgi alanları (örn. nesnelere aşırı bağlanma)
çok yüksek ya da düşük düzeyde tepki verme
- erken gelişim döneminde başlamış olmalı
- işlevsellik düşer.E. herhengi bir bozuklukla daha iyi ifade edilemez.
NOT: DSM 4, Otistik bozukluk, asperger bozukluğu ya da başka türlü adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluk kesin tanısı almış olan kişilere otizim açılımı açılımı kapsamında bozukluk tanısı konmalıır. Toplumsal iletişimde belirgin eksikliği olan ancak belirtileri , otizim açılımı kpasamında bozukluk için başka türlü tanı ölçütlerini karşılamayan kişiler, toplumsal iletişm bouklluğu açısından değerlendirilmelidir.
varsa değerlendiriniz:
Eşlik eden anısal bozukluk olan ya da olmayan
eşlik eden dil boxukluğu olan ya da olmayan
bilinen bir sağlık durumuyla olan
nörogeliişimsel, ruhsal ya da davanışsal bozuklular
katatoni ile giden
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUKLUĞU
A- Aşağıdakilerden ( 1) ya da ( 2) vardır:
- 1- Aşağıdaki dikkatsizlik semptomlarından altısı ( ya da daha fazlası) en az 6 ay süreyle , uyumsuzluk doğrucu ve gelişim düzeyine göre aykırı bir derecede sürmüştür:
a-Çoğu zaman dikkatini ayrıntılara veremez ya da okul ödevlerinde , işlerinde ya da diğer etkinliklerinde dikkatsizce hatalar yapar.
b-Çoğu zaman üzerine aldığı görevlerde ya da oynadığı etkinliklerde dikkati dağılır.
c-Doğrudan kendisine konuşulduğunda çoğu zaman dinlemiyormuş gibi görünür.
d-Çoğu zaman yönergeleri izlemez ve okul ödevlerini , ufak tefek işleri ya da işyerindeki görevlerini tamamlayamaz( karşıt olma bozukluğuna ya da yönergeleri anlayamamaya bağlı değildir.)
e-Çoğu zaman üzerine aldığı görevleri ve etkinlikleri düzenlemekte zorluk çeker.
f-Çoğu zaman sürekli mental çabayı gerektiren görevlerden kaçınır, bunları sevmez ya da bunlarda yer almaya karşı isteksizdir.
h-Çoğu zaman dikkati dış uyaranlarla kolaylıkla dağılır.
i-Günlük etkinliklerinde çoğu zaman unutkandır.
g-Çoğu zaman üzerine aldığı görevler ya da etkinlikler için gerekli olan şeyleri kaybeder ( örn. Oyuncaklar, okul ödevleri, kalemler, kitaplar ya da araç- gereçler)
A.2- Aşağıdaki hiperaktivite – impulsivite semptomlarından altısı ( ya da daha fazlası ) en az 6 ay süreyle uyumsuzluk doğurucu ve gelişim düzeyine göre aykırı bir derecede sürmüştür:
A-Çoğu zaman elleri , ayakları kıpır kıpırdır ta da oturduğu yerde kıpırdanıp durur.
B-Çoğu zaman sınıfta ya da oturması beklenen diğer durumlarda oturduğu yerden kalkar
c-Çoğu zaman uygunsuz olan durumlarda koşuşturup durur ya da tırmanır ( ergenlerde ya da erişkinlerde öznel huzursuzluk duyguları ile sınırlı olabilir.)
D-Çoğu zaman , sakin bir biçimde, boş zamanları geçirme etkinliklerine katılma ya da oyun oynama zorluğu vardır.
E-Çoğu zaman hareket halindedir ya da bir motor tarafından sürülüyormuş gibi davranır.
F-Çoğu zaman çok konuşur.
İmpulsivite( dürtüsellik )
a- Çoğu zaman sorulan soru tamamlanmadan önce cevabını yapıştırır.
b-Çoğu zaman sırasını bekleme güçlüğü vardır.
c-Çoğu zaman başkalarının sözünü keser ya da yaptıklarının arasına girer (örn. başkalarının oyunlarına burnunu sokar.)
- Belirtilerin birçoğu 12 yaşından önce vardır
- Bu belirtiler en az 2 ortamda vardır
- Bu belirtiler, okul, sosyal vb alanlarda işlevsellikte belirgin bozulmaya neden olur
- Bu belirtiler başka bir psikiyatrik hastalık ile daha iyi açıklanamaz.
ÖZGÜL ÖĞRENME BOZUKLUĞU
Yanlış ya da yavaş sözcük okuma
Okuduğunu anlamada güçlük çekme
Harf yazma veya söylemede güçlük çekme
Yazılı anlatımda güçlük yaşama
Hesap yapabilme ve sayı algısında güçlük yaşama
Akıl yürütebilmede güçlük çekme gibi belirtilerin en az altı ay süreyle devam etmesi gerektiği belirtilmiştir
Okul becerilerinin bireyin kronolojik yaşının ölçülebilir ve önemli derecede altında olması
İş yada okul ile ilgili günlük yaşam becerilerinin etkilenmesi
Bu durumun zihinsel yetersizlik, diğer ruhsal bozukluklar, toplumsal güçlükler, okulda kullanılan dili tam bilememe, eğitsel yönergelerin eksikliği gibi durumlarla açıklanamaması
Öğrenme Güçlüğü Üç Alt Başlıkta Ele Alınmıştır:
Okuma güçlüğü (disleksi): Sözcükleri doğru okuyamama, okuduğunu anlayabilmede güçlük
çekme, okuma hızı ve akıcılığında zorlanmalar
Yazılı anlatım güçlüğü (Disgrafi): Sözcükleri harflere ayırmada ve yazmada, dilbilgisi kurallarına
uyma ve noktalama işaretlerini doğru bir şekilde kullanabilmede, yazılı anlatımı açık ve düzenli
bir şekilde yerine getirebilmede zorluklar
Matematik güçlüğü (diskalkuli): Sayı algısı, aritmetik kuralların ezberlenmesi, doğru bir şekilde
sayısal akıl yürütebilme, doğru ve hızlı hesap yapabilmede zorluk yaşaması
DEVİNSEL (MOTOR) BOZUKLUKLAR
1-GELİŞİMSEL EŞGÜDÜM BOZUKLUĞU
A)Eşgüdümlü koordine devinim becerileri edinme ve kullanma düzeyi,kişinin zamandizinsel (kronolojik) yaşı ve bu becerileri öğrenme ve kullanma olanağı gözönünde bulunduruluğunda ,beklenenin önemli ölçüde altındadır. Bu güçlükler,sakarlığın (örn nesnelerin elinden düşürme yada nesnelere çarpma) yanı sıra yavaşlık ve devinim becerilerinde( örn nesne yaklama,makas ya da çatal-bıçak kullanma,el yazısı yazma bisiklet sürme ya da spor etkinliklerine katılma) yetersizlikle kendini gösterir.
- B) A tanı ölçütünde sözü edilen devinim becerisi eksikliğizamandizinsel yasa uygun günlük yaşam etkinliklerini (örn kendine bakım kendi kendine yetebilme) sürekli olarak bozar ve eğitim/okul üretkenliğini,uğraşı ve işle ilgili etkinlikleri,boş zaman ve oyun etkinliklerini etkiler.
- C) Belirtiler erken gelişim dönemlerinden itibaren vardır.
- D) Devinim becerisi eksiklikleri,anlıksal yetersizlik (Mental Retardasyon) ya da görme bozukluğu ile daha iyi açıklanamaz
2- BASMAKALIP DEVİNİM BOZUKLUĞU
A-Yineleyici, işlevsel görünse de amaçsız olan devinimlerdir(örn el sıkma yada el sallama,gövdesini sallama,başına vurma,kendini ısırma,kendine vurma)
B-Yineleyici devinimler,toplumsal,eğitsel ve diğer alanlardaki işlevselliği bozar ve kendi yaralama ile sonuçlanabilir.
C-Başlangıç erken gelişimsel dönemdedir.
D-Yineleyici devinimler birmaddenin yada nörolojik durumun fiyolojik etkilerine bağlanamaz ve başka bir nörogelişimsel bozukluk yada ruhsal bozuklukla örn( saç koparma bozukluğu,takıntı zorlantı bozukluğu) daha iyi açıklanamaz.
3- İSTENÇDIŞI DEVİNİM (TİK) BOZUKLUKLARI
Tik, birden ortaya çıkan, hızlı, yineleyici, düzensiz devinimler ve ses çıkarmalardır
Tourette Bozukluğu
- A) Eşzamanlı olmaları gerekmese de hastalığın gidişi sırasında bir zaman hem çoğul devinsel hem de bir ya da daha çok sesle ilgili istençdışı devinim (tik) olmuştur
- B) İstençdışı devinimlerin sıklığı artıp azalabilir ancak ilk başladığından beri, bir yıkdan uzun sürmüştür.
- C) 18 yaşından önce başlamıştır
- D) Bir maddenin ya da başka bir sağlık durumunun fizyolojiyle ilgili etkilerine bağlanamaz.
Bu bozukluk sadece sesle ya da sadece devinsel ilerleyebilmektedir.
Rumeysa DOĞAN Elif CAN