Panik Bozukluğu

Panik bozukluğu olan biri sık sık tekrarlayan panik atak nöbetleri geçirir. Bu ataklar; kötü bir şey olacağına dair yoğun, aşırı bir korku ve rahatsızlık yaşanması şeklinde ortaya çıkar. Fakat herhangi bir tehlikenin olmadığı tanıdık ortamlarda da yaşanabilirler. Genellikle aniden ortaya çıkıp ilk 20-30 dakika içinde zirve noktaya ulaşır. Panik atak geçiren kişiler gerçek bir tehlike varmış gibi algılarlar. Vücut da buna göre tepki verir. Bu tepki o kadar ağırdır ki, kalp krizi geçirdiklerini, öleceklerini düşünürler. Panik atak sırasında göğüs ağrısı, baş dönmesi, ölüm ya da kontrolü kaybetme korkusu, çok kötü bir şey olacağına dair engellenemez bir his, boğulma, dünyadan kopma ya da gerçeklikten kopma hissi, mide bulantısı, ellerde ve yüzde hissizlik, çarpıntı, nefes nefese kalma, titreme, sıcak/soğuk basması gibi birçok fizyolojik belirti yaşanır. Panik bozukluk diyebilmek için ise bu belirtilerden en az 4 tanesinin olması gerekir. Ayrıca panik atakların ne zaman geleceğini bilmek imkansızdır. Hatta bazen bir öncü olmadan bile gelebilir. Hastaların kaçınma/uzak durma aşamasına gelmeden önce tedavi edilmesi gerekir. Edilmezse daha önce atak geçirdiği yere gitmeme, uzak durma gibi davranışlar ortaya çıkar. Bu da kişinin kendini sosyal hayatından soyutlamasına yol açar, günlük rutinini bozar. Panik bozukluğun tedavisi için psikoterapi, ilaç tedavisi ya da her ikisi aunı anda yürütülebilir.