Pamukkale / Denizli

Mehmetçik Mah. 2622 Sk. No:2 Daire: 3 Altınyaprak Apartman

SİDDET VE BAĞIMLILK İLİŞKİSİ

ŞİDDET NEDİR?

Şiddet, bireyin fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik yönden zarar görmesiyle ya da acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren, fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranıştır.

ŞİDDET TÜRLERİ?

Fiziksel şiddet, bedensel güç ve üstünlüğün bir kişiyi kontrol etmek amacıyla kullanmasını ifade etmektedir. Psikolojik şiddet, duygusal güç veya ihtiyaçların, bir kişiyi kontrol etmek amacıyla kullanılmasını ifade etmektedir. Cinsel şiddet, cinselliğin bir kişiyi kontrol etme amacıyla kullanılmasını ifade etmektedir. Ekonomik şiddet, maddi güç ve üstünlüğün şiddet aracı olarak kullanılmasıdır. Dijital şiddet, teknolojik araçların şiddet uygulama amacıyla kullanılmasını ifade eder. Flört şiddeti, birbirini çift olarak tanımlayan kişilerin birbirine uyguladığı denetim ve kontrol mekanizmasıdır. Israrlı takip, kişinin güvenliğini tehlikeye atan ya da tehlikede hissetmesine neden olan tehditkâr tutum ve davranışların bütünüdür.

ŞİDDETİN DÖNGÜSÜ VE AŞAMALARI

İlk aşama, gerginliğin tırmanması aşamasıdır. Bu dönemde taraflardan birisi dengeleyici bir tutum sergilerken diğer taraf gerilimi tırmandırma eğilimindedir. İkinci aşama, şiddet aşamasıdır. Bu aşamada şiddet, çeşitli boyutlarda aktif olarak yaşanmaktadır. Şiddet uygulayıcısı, uyguladığı şiddete kendi içerisinde bahaneler bulmaya çalışmaktadır. Son olarak balayı aşaması karşımıza çıkmaktadır. Balayında şiddet uygulayıcısı özür diler ve süreci normalleştirmeye çalışır. Şiddet mağduru kişi bu süreçte uygulayıcının özrünü kabul edip süreci normalleştirirse döngü birinci basamağa geri dönerek tekrar etmeye başlar.

BAĞIMLILIK NEDİR?

Bağımlılık; kişinin kullandığı bir madde, alkol, nesne veya yaptığı bir davranış (eylem) üzerinde kontrolünü kaybetmesidir. Kontrolsüzce kullanılan her madde ya da gerçekleştirilen her davranış bağımlılık oluşturma riski taşır. Kişiler hayatta birçok şeye karşı bağımlı olabilir.

Bağımlılık, önemli zararlar ve diğer olumsuz sonuçlara rağmen, uyuşturucu kullanma veya doğal ödül sağlayan bir davranışa girme konusunda sürekli ve yoğun bir istekle karakterize edilen bir nöropsikolojik bozukluktur. Tekrarlayan uyuşturucu kullanımı, sıklıkla beyin işlevini isteği sürdürecek şekilde değiştirir ve özdenetimi zayıflatır (ancak tamamen ortadan kaldırmaz).Bu fenomen – uyuşturucuların beyin işlevini yeniden şekillendirmesi – bağımlılığın karmaşık bir dizi psikososyal ve nörobiyolojik (ve dolayısıyla istemsiz) faktörlerle geliştiğine dair bir anlayışa yol açmıştır.

DAVRANIŞSAL BAĞIMLILIK

Davranışsal bağımlılık terimi, olumsuz sonuçlara rağmen içsel olarak ödüllendirici (yani, arzu edilen veya çekici) bir davranışa yönelik zorlayıcı bir eğilimi ifade eder.Bağımlılık psikotrop ilaçlar olmaksızın da var olabilir. Bu tür bağımlılıklara davranışsal bağımlılıklar denir. Bu bağımlılıklar pasif veya aktif olabilir, ancak çoğunlukla pekiştirici özellikler içerirler ki bu özellikler çoğu bağımlılıkta bulunmaktadır. Cinsel davranış, yeme, kumar oynama, video oyunları oynama ve alışveriş, insanlarda zorlayıcı davranışlarla ilişkilidir ve mezolimbik yolak ile ödül sisteminin diğer bölümlerini aktive ettiği gösterilmiştir. Bu kanıtlara dayanarak, cinsel bağımlılık, kumar bağımlılığı, video oyunu bağımlılığı ve alışveriş bağımlılığı buna göre sınıflandırılmaktadır.

BAĞIMLILIK TÜRLERİ

  • TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI
  • ALKOL BAĞIMLILIĞI
  • KUMAR BAĞIMLILIĞI
  • KOKAİN BAĞIMLILIĞI
  • TÜTÜN BAĞIMLILIĞI
  • SİGARA BAĞIMLILIĞI
  • EROİN BAĞIMLILIĞI
  • ALIŞVERİŞ BAĞIMLILIĞI
  • ÇOCUK VE GENÇLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI
  • SEKS BAĞIMLILIĞI
  • ESRAR BAĞIMLILIĞI
  • İLİŞKİ BAĞIMLILIĞI

AİLE İÇİ ŞİDDET

Aşırı baskıcı ve otoriter ailede yetişen çocuklarda kaygı bozukluğu, isyankâr davranışlar görülürken; koruyucu ve istekçi aile tutumu gibi çocuğun üzerine aşırı düşüldüğü durumlarda da yaşın ilerlemesiyle beraber bağımlılık, sorumluluk almakta zorluk ve ayrılık kaygısı gibi problemler yaşanabilir. Bunun yanı sıra ihmalkâr ve ilgisiz ailelerde yetişen çocukların bağımlılık geliştirme riskinin yüksek olduğu; demokratik ve güven verici çevrede yetişen çocuklarda ise yalnızca bağımlılık değil depresyon ve kaygı gibi diğer ruhsal problemlerin de daha az olduğu görülür.

BAĞIMLILIK NEDENİYLE ŞİDDET GÖREN BİRELER

Çocukluk döneminde bireyin içinde yaşadığı ev ve aile ortamı çocuğun fizyolojik, davranışsal ve psikolojik gelişimi açısından büyük önem taşır. Bağımlı ailede büyüyen çocuklarda, yaşanan aile içi uyumsuzluk, daha fazla şiddete maruz kalma ve tanık olmaktan kaynaklı olarak çocukluk döneminden itibaren akademik başarıda düşüş, arkadaşlık ilişkilerinde zorluk, bağ kurmada güçlük, depresyon, anksiyete ve öz güven problemi gibi çeşitli sorunlar yaşanabilmektedir.

ŞİDDET EĞİLİMİ

“Her bağımlı birey şiddet uygular” gibi bir cümle kullanmak yanlış olsa da bağımlılığın şiddet ve daha birçok açıdan risk yaratma ve eğilim gösterme olasılığının yüksek olduğu ifade edilebilir Şiddet eğilimli insanlar kendilerini överek veya başkalarını aşağılayarak güçlü hissederler. Her ne yapıyorsanız, her ne yiyor, her ne giyiyorsanız, her kimle birlikte oluyorsanız, bu, onlar için sorun olur.

TOPLUMSAL ŞİDDET

Şiddetin temelinde yer alan saldırganlık güdüsü de değişik biçimlere bürünebilecek bir davranıştır.Sosyoloji literatüründe toplumsal şiddet, bireyler veya gruplar arasında; fiziksel, psikolojik veya sosyal yönden zarar verme amacı taşıyan eylemler olarak ele alınmaktadır. Ülkemizde Kan davası, trafik kazaları, töre cinayeti, komşu kavgaları, sporda şiddet (özellikle futbol sevincinin saldırgan davranışlarla yansıması) gibi sık görülen kabul gören toplumsal şiddet örnekleridir.

BAĞIMLILARDA KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ

Dayanıksız ve güçsüz bir kişilik yapısına sahip olma ve kaygıdan kaçma: Bağımlılar genellikle özgüvenleri zayıf ve kaygılı insanlardır. Hayatın getireceği zorluklardan ürkerek onlardan kaçmak isterler. Maddelerin genellikle kaygıyı azaltan niteliği, zorluklardan kaçan bireylerce bir “destekleme aracı” olarak kullanılmasına yol açmaktadır. Alkol ve uyuşturucuların yarattıkları geçici sığınma ortamları ve verdikleri geçici rahatlama, kullananlarda önceleri alışkanlık, daha sonra ise bağımlılık doğurmaktadır.

İçten denetimli olmaktan çok dıştan denetimli olma: Kendisi ile ilgili yaşadığı olaylardaki sorumluluğunu görebilen ve kendisi ile ilgili gelişmelere kısmen/tamamen kendisinin yön verebileceğini düşünen bireyler “içten denetimli” olarak tanımlanmaktadır. İçten denetimli olan bireyler daha özerk davranmakta, kendi eylemlerinin sorunluluğunu yüklenebilmektedirler. Bireyin karşı karşıya kaldığı ve yaşadığı sorunların hep kendi dışındaki nedenlere bağlı olduğunu düşünmesi ve bunların çözümlerini dış gelişmelere bağlaması onun “dıştan denetimli” olduğunu gösterir

Kendini değersiz algılama: Kendini eksik yanları olan biri gibi algılamak madde bağımlısı olmaya yatkın gençlerde gözlenen diğer kişilik özelliğidir. Kendini aşağılamak, suçlamak, yetenek ve değerlerinin farkında olmamak, kısaca kendine ait değerlendirmelerde olumsuz olma ve özgüven eksikliği olan, aşağılık duygusu taşıyan gençlerde rastlanmaktadır. Olumsuz ve düşük benlik algısı taşıyan bireyler kendilerini toplum dışı ve iğrenç insanlar gibi değerlendirebilir ve ahlak dışı tutum ve davranışlar sergileyenlerle kendilerini özdeşleştirip, benzer ahlaki tutumlar içine girebilirler. İçinde bulundukları gruptaki bağımlılardan daha çok etkilenerek, olumsuz alışkanlıklar edinebilirler.

Hazza yönelik olma: Madde bağımlılarında görülebilen kişisel niteliklerden birisi de değişiklikten heyecan duyma ve hazza yönelik olmaktır. Duygularının ve bedeninin yeni heyecanlar yaşaması ve kısa sürelide olsa coşkulu biçimde zevk alma arzusu bireyi, maddenin sahte büyüsüne kaptıran gerekçe olabilir. Madde kullanım alt kültüründe “kafa bulmak” veya “kafa yapmak” tabirleri maddenin geçici olarak verdiği rahatlama ve zevk alma halini nitelendiren argo kelimelerdir

Duygusal bakımdan olgunlaşmamış olma: Çocukluk döneminde anne-baba tarafından istenmemiş, reddedilmiş bir çocuk olarak büyümüş, anne-baba tarafından sevgi ve hoşgörü görmemiş gençlerin doyurulmamış ve tatmin bulmamış duygularını madde kullanarak doyuma ulaşmayı deneyebilir. İçten gelen hazza yönelik arzularını kontrol etmekte güçlü çeken, onları dengeleyemeyen gençlerin hazza ulaşma istekleri onları bağımlılık yaratan maddelere yöneltebilir. Olgunlaşmamış duygular taşıyan, heyecanlarını dengelemeyen gençlerde de rahatlamak ve sakinleşmek için bağımlılık doğuran maddelere yönelme görülebilir. Karşı cinsten birisi ile yeni tanışmalarda, kalabalık bir grupta dikkatin kendisine yöneldiği durumlarda, bazı ergenlerde de korkma, heyecanlanma ve bunların sonucunda yüz kızarması görülebilir. Benzeri huzursuzluk veren durumlarla baş edebilmek için alkol veya uyuşturucu maddelerin geçici rahatlatıcı etkisinden yardım almaya yönelebilirler.

TEDAVİ

1.Bireysel Psikoterapi

2.Bağımlılıkla ilgili Grup Terapileri

3.Etkileşim Grup Terapileri

4.İlaç Tedavisi

  1. Nöromodülasyon yöntemler (Derin Beyin Uyarım (Deep TMS) tedavisi

6.Aile eğitimleri Bağımlılık türlerini genel çerçevede değerlendirilecek olursak şunu söyleyebiliriz, bağımlılık türleri kendi içerisinde ayrılmaktadır. Bu yüzden kişinin uzman bir ekiple değerlendirilip ele alınması ve kişiye özel bir tedavi planı yapılması gerekmektedir.

İREM SULTAN ASLAN

0 0 Puanlar
Puanlayın
Ücretsiz Ön Görüşme
0
Düşüncelerinizi çok isterim, lütfen yorum yapın.x